Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/8173 Esas 2010/3258 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/8173
Karar No: 2010/3258

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/8173 Esas 2010/3258 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2009/8173 E.  ,  2010/3258 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı (üçüncü kişi) vekili, ... İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyasında yapılan 11.04.2007 günlü hacze konu menkullerin üçüncü kişiye ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, davacının iş yerinde borçlunun eski çalışanı olması nedeni ile haciz yapılamayacağını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı (alacaklı) vekili, takibe dayanak borcun işçi alacağından doğduğunu, buna ilişkin davanın yargılaması sırasında borçlunun mal kaçırma işlemleri ihbarını alarak aldıkları ihtiyati haciz kararı uyarınca dava konusu haczi borçluya ait olduğu açık olan iş yerinde yaptırdıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur
    Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin takip talebinde ve ihtiyati haciz kararında yazan, borçlunun ticaret sicilde kayıtlı adresinde yapılmadığı, üçüncü kişinin iş yerinde yapılan haczin usul ve yasaya aykırı olduğu” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm,davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava,üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
    Haczin yapıldığı yerin , resmi kayıtlarda borçlu ile ilgisi belirlenemediğinden, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi üçüncü kişi yaranınadır ve karinenin aksini ispat yükü İİK’nun 99. maddesi gereğince alacaklı tarafa düşmektedir.
    Davacı üçüncü kişi, borçlu şirketin ortağı ve yönetim kurulu başkanıdır ve İİK’nnu 8/2. maddesi uyarınca aksi sabit oluncaya kadar geçerli haciz tutanağına göre; borçlu şirketin adını ticari unvan olarak kullandığını kabul etmektedir.Sunduğu fatura defterinde de bu unvanın yazılı olduğu icra memuru tarafından tespit edilmiştir.Öte yandan hacizde ele geçen ve son ödeme tarihi 23.02.2007 olan telefon faturasında, haczin yapıldığı işyerindeki telefon kaydının borçlu şirket adına olduğu anlaşılmaktadır.
    Haczin yapıldığı yerin, takibe dayanak ilamla ilgili dava tarihinden sonra, şirketin yönetim kurulu başkanı adına şahıs işyeri olarak kaydının yaptırılması,üçüncü kişi ile borçlunun faaliyet alanlarının aynı olması, hacizde yapılan tespit ve ele geçen belgeler, alacaklıdan mal kaçırma kastını açıkça ortaya koymaktadır.
    Alacaklı taraf, karinenin aksini, mahcuzların borçlu şirkete ait olduğunu kanıtlamıştır.
    Bu nedenlerle davanın reddi yerine, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
    S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı (alacaklı) ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle,hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 8.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.