Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2021/3842 Esas 2021/6476 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/3842
Karar No: 2021/6476
Karar Tarihi: 09.06.2021

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2021/3842 Esas 2021/6476 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin marka hakkına tecavüz suçunu işlediğine karar vererek mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, temyiz edilerek incelenen davada, mahkeme kararının eksik ve gerekçesiz olduğu ortaya çıkmıştır. Mahkeme kararlarına vicdani kanıt etkisi ve denetim mahkemesine imkan tanıyacak bir şekilde gerekçe verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, kullanılması gereken kanun maddeleri hakkında detaylı açıklamalar yapılarak karar bozulmuştur. Konuyla ilgili kanun maddeleri 6763 sayılı Kanun'un 34. Maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. ve 254. Maddeleri ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/7. Maddesi olarak belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi         2021/3842 E.  ,  2021/6476 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi,
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Anayasanın 141, CMK’nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısı ile herkesi ikna edecek ve denetim mahkemesine imkan tanıyacak biçimde gerekçeli olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimi yapabilmesi için, kararın dayandığı tüm olguların, bu olgular değerlendirilerek mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ... tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi beyanın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesin gösterilmesi ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç olarak kabul edildiği açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına soyut olarak atıf yapılmak suretiyle söz edilen bu hususlara uyulmayarak gerekçesiz hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.