17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/396 Karar No: 2015/409 Karar Tarihi: 07.04.2015
Hırsızlık - Mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/396 Esas 2015/409 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahalli Mahkeme, sanığın müştekinin işyerine kapı camını kırarak girerek hırsızlık suçunu işlediği ve mala zarar verdiği gerekçesiyle mahkumiyet kararı verdi. Sanığın adli sicil kaydındaki suçları göz önüne alınarak, mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiği belirtildi. Ancak, sanığın cezasının infazı tamamlanana kadar kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinden yoksun bırakılması gerektiği gözetilmediği için karar bozuldu. Sanığın hükümlü olduğu TCK'nın 53/1. maddesinde yer alan haklardan cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması, 53/3. maddesi gözetilerek kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılması gerektiği belirtilerek, hüküm fıkrasından ilgili bölümün çıkarılması ve yerine açıklanan cümlelerin eklenmesiyle karar düzeltildi. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7-8., 53/1-maddesinin (a),(b),(c),(d) ve (e) bentleri, 53/3. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2015/396 E. , 2015/409 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, Mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Hırsızlık suçunu işlemek için müştekinin işyerine kapı camını kırarak giren sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozmak suçundan zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklıdır. Sanığın adli sicil kaydında yazılı olan...Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12.07.2005 gün ve 2004/201-2005/207 sayılı kararına konu mahkumiyet hükmü esas alınarak hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7-8. maddesi uyarınca, mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a),(b),(c),(d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, anılan maddenin 3. fıkrasında yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ""TCK"nın 53/1.maddesinin uygulanmasına’’ilişkin bölüm çıkarılarak yerine ‘‘TCK"nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.