MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlığa teşebbüs
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesine gelince,
Sanığın ibadethane olarak nitelendirilmeyen bina vasfındaki abdesthaneden hırsızlık yapması şeklindeki eyleminin TCK"nın 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden TCK"nın 142/1-a maddesiyle hüküm kurulması sonucu etkili görülmediğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından, “5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin” uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde,
Diğer Temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
1-Sanığın ibadethane olarak nitelendirilmeyen bina vasfındaki abdesthaneden hırsızlık yapması şeklindeki eyleminin TCK"nın 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden TCK"nın 142/1-a maddesiyle hüküm kurulması
2-Hükümden sonra sanık temyiz dilekçesinin eklindeki 15.05.1986 tarihli... Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Baştabipliğinin yazısından sanığa kronik paranoid Psikoz tanısı konulduğu ve o dönemde yürürlükte olan 765 sayılı TCK"nın 46. maddesinin uygulanmasının uygun olduğunun belirtildiğinin anlaşılması karşısında adı geçen hastaneden sanığın tıbbi dosyası getirtilerek ve varsa tedavisine ait diğer belgeler de temin edilerek ,sanığın suç tarihinde işlediği eylemlerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinde tamamen ya da önemli derecede azalma olup olmadığı araştırılıp, yöntemince raporla tespit edildikten sonra sonucuna göre,sanığın 5237 sayılı yasanın 32. ve 34.maddeleri yönünden hukuki durumunun saptanmasında zorunluluk bulunması,
3-Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.