Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1632
Karar No: 2019/3170
Karar Tarihi: 26.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/1632 Esas 2019/3170 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2019/1632 E.  ,  2019/3170 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26/09/2018 Çarşamba günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü; dosyanın incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla dosya yeniden incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, vekil edeninin maliki bulunduğu 173 parsel sayılı ( imar sonrası 129 ada 24 parsel ) taşınmaza komşu 1931 parsel sayılı ( imar sonrası 129 ada 25 parsel ) taşınmaz maliki tarafından, taşınmazın 750 m2"lik kısmının davalının taşınmazına dahil edilerek ve 10 metre uzunluğunda duvar çekilerek haksız müdahalede bulunulduğunu belirterek, davalının, vekil edeninin taşınmazına yaptığı el atmasının önlenmesine ve fabrika duvarının kal"ine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... Gıda San. Tic. A.Ş. vekili, vekil edeninin 1931 parsel sayılı taşınmaza satış yolu ile malik olduğunu ve satın alındığı haliyle kullanıldığını, davacının arsasına her hangi bir tecavüz olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, tecavüzün tespiti halinde ise, taşınmazın üzerindeki duvarın değeri daha fazla olacağından, arsanın tecavüz edilen m2"sinin değeri üzerinden vekil edenine devrine karar verilmesini istemiştir.
    Dava devam ederken 1931 parsel sayılı taşınmaz diğer davalı ... Gıda San.ve Tic. A.Ş."ye devredilmiş, davacı davasına HMK"nin 125. maddesi uyarınca yeni malik ... ...A.Ş"ye karşı devam edeceğini bildirmiştir.
    Davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili, davacının dava konusu yeri bilerek satın aldığını, tecavüzün tespiti halinde taşınmazın üzerindeki duvarın değeri daha fazla olacağından, arsanın tecavüz edilen m2"sinin değeri üzerinden vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davalı ... Gıda San. A.Ş. aleyhine açılan men"i müdahale ve kal davasının kabulü ile; davalı şirket taşınmazının, davacının malik olduğu 129 ada 24 parsel sayılı taşınmazına 617,27 m2 tecavüzlü olduğu ve bu kısma duvar çekmek suretiyle vaki haksız el atmasının önlenmesine, duvarların sökülmesine (duvarın üzerindeki dikenli telinde duvarla birlikte kaldırılmasına) ve kal"ine, duvarın (ve üzerindeki dikenli telin) kaldırılmasına ilişkin masrafların davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, el atmanın önlenmesi ve kal isteklerine ilişkindir.
    Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 173 parsel sayılı taşınmaz 23/11/2005 tarihli satış işlemi ile davacı adına tapuda kayıtlı iken, 20/04/2012 tarihli imar işlemi ile 129 ada 24 parsel olarak yine davacı ... adına,1931 parsel sayılı taşınmaz davalı ... Gıda...AŞ. adına 20/04/2012 tarihli imar işlemi ile kayıtlı iken 23/08/2012 tarihinde diğer davalı ... Gıda ...A.Ş. "ye devredildiği, mahkemesince yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporu uyarınca, davalı 129 ada 25 nolu parselin, davacı 129 ada 24 parseline 617,27 m2 tecavüzlü olduğunun, tecavüzün davacı parseline duvar çekmek sureti ile gerçekleştiğinin belirlendiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, tapu kaydının illeti ve sebebi sayılan idari işlemin iptal edilmesi halinde, bu suretle oluşan kayıtların yolsuz tescil durumuna düşeceği, öte yandan idari işlemi iptal eden İdari Yargı kararının niteliği itibariyle önceki kayıtları kendiliğinden ihyâ etmeyeceği kuşkusuzdur.
    Somut olayda, mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda, dava konusu davacı ve davalı parsellerin 12/04/2012 tarihli imar işleminden sonraki tapu kayıt ve miktarlarına göre inceleme yapılmış ve tecavüz tespit edilmiş ise de, geri çevirme sonrası dosya arasına alınan dava konusu taşınmazlara ilişkin son tapu kayıtlarına göre, her iki taşınmazda 05/01/2018 tarihinde imar işleminin iptal edildiğine dair belirtme olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, imar parsellerinin imar işleminin iptal edilmesi sebebiyle ortadan kalktığı düşünülmelidir.
    Hâl böyle olunca, öncelikle geri dönüşüm veya yeni bir imar uygulaması işleminin tamamlanıp tamamlanmadığının araştırılması, kadastral parsele geri dönüşüm veya yeni bir imar uygulaması işlemi tamamlanmış ise tecavüzün hangi kadastral veya imar parseli içerisinde kaldığı ve tecavüze konu bölümle ilgili davacının bir mülkiyet hakkı olup olmadığının belirlenmesi; geri dönüşüm veya yeni bir imar uygulaması işlemi tamamlanmamış ise sonucunun beklenmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Kabule göre de, dava, 26/12/2007 tarihinde, 12/04/2012 tarihindeki imar işleminden önce açılmış olup, dava açıldığında dava konusu her iki taşınmazın kadastral parsel olduğu, dava açıldıktan sonra imar işleminin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Ancak, mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazların sadece imardan sonraki kayıtlarına göre inceleme yapılmış tecavüzün imar işleminden önce var olup-olmadığı hususları üzerinde durulmamış, davalıların temliken tescil talepleri hakkında bir değerlendirme yapılmamış, olumlu-olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu şekilde hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi incelemesi sonucu eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri uyarınca 2.037,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine
    HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 26/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi