16. Hukuk Dairesi 2015/1363 E. , 2015/1919 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ..... Köyü çalışma alanında bulunan 140 ada 9 parsel sayılı 2.299,23 m2 yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların miras bırakanı ........ adına tespit edilmiş, açılan dava sonunda hükmen ........ mirasçıları olan davalılar ... ve paydaşları adına tescil edilmiştir. Davacı ... dava konusu taşınmazın kendi miras bırakanı ..."den intikal ettiğini, ... mirasçılarına ait olması gerektiğini öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; Kadastro Mahkemesi"nin 2006/45, 2008/7 E-K. sayılı hükmüne eş değer bir kesin delilin davacı tarafından sunulamadığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de mahkemece varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemiştir. Mahkemenin hükmüne gerekçe yaptığı Kadastro Mahkemesi"nin 17.07.2008 tarih 2006/45, 2008/7 E-K. sayılı ilamında davacı veya davacının miras bırakanı ... mirasçıları taraf olmadıklarına göre sözü edilen mahkeme hükmünün davacı yönünden kesin hüküm niteliğinde olmadığı açıktır. Buna karşılık hükme esas alınan Kadastro Mahkemesi ilamı davacı açısından kesin hüküm teşkil etmese bile aynı taşınmaza ilişkin olmakla davalılar yararına delil niteliği taşır. Bu durumda somut olayda delil niteliğinde olan Kadastro Mahkemesi"nin 17.07.2008 tarih 2006/45, 2008/7 E-K. sayılı ilamının aksinin başka deliller ile ispatlanması mümkündür. Davacı sunduğu delil dilekçesinde keşif ve tanık deliline dayanmış olmakla mahkemece taşınmaz başında keşif yapılmaksızın, yerel bilirkişi ve davacı tarafın gösterdiği tanıklar dinlenmeksizin söz konusu bu güçlü delilin aksinin ispat edilemediği sonucuna varılması hatalı olmuştur. Nitekim mahkemece davacı tarafların gösterdiği tüm deliller toplandıktan sonra yapılacak bir değerlendirme ile davacının davalılar yararına olan delilin aksini ispat edip edemediğinin tartışılması gerekirken başkaca bir araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Öte yandan; davacı, dava konusu taşınmazın eşi olan miras bırakanı Durak Şener"den intikal ettiğini, taşınmazın ... mirasçılarına ait olduğunu belirterek dava dilekçesininin açıklama kısmında adına, sonuç kısmında ise miras payları oranında tapuya tescilini istediğinden, davacıya dava dilekçesi açıklattırılarak talebinin tereke adına mı, yoksa kendi payına yönelik mi olduğu açıkça belirlenmemiştir.
TMK"nın 640/2 ve 702/2. maddelerine göre, mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Elbirliği mülkiyeti devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliği ile karar vermeleri gerekir. TMK"nın 640 ve 702. maddeleri hükümlerine göre elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde oybirliği aranmakta yani tüm mirasçıların katılımıyla tasarrufi işlemler yapılabilmektedir. O halde mahkemece öncelikle davacıya paylaşıma dayanmadığı da gözetilerek dava dilekçesi açıklattırılmalı, davacının kendi miras payı oranında tescil istediğini belirtmesi halinde terekeye karşı üçüncü kişi konumunda bulunan davalılar aleyhine tek başına genel mahkemede tapu iptali ve tescil davası açıp bu davayı sürdürme yetkisi bulunmadığından davasının reddine karar verilmelidir. ... terekesi adına talepte bulunduğunu açıklaması halinde ise miras bırakan ..."in dava dışı diğer mirasçılarının oluru alınmalı veya terekeye temsilci atanması için davacıya gerekli süre verilmeli, söz konusu bu usuli eksiklik tamamlandığı takdirde taşınmaz başında keşif yapılarak davanın taraflarının gösterdiği tüm deliller toplanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller ile Kadastro Mahkemesi"nin 17.07.2008 tarih 2006/45, 2008/7 E-K sayılı kesinleşen hükmü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz, davacı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.