15. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5951 Karar No: 2018/5855 Karar Tarihi: 24.09.2018
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/5951 Esas 2018/5855 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2015/5951 E. , 2018/5855 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f, 62/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; İletişim isimli şirket yetkilisi olan sanığın, katılan Halk Bankası’ndan kullanacağı kredi teminatı olarak suça konu kendisinin alacaklı müşteki ...’ın borçlu olduğu 6.000 TL bedelli 3 adet bonoyu verdiği, daha sonra yapılan incelemede keşideci imzalarının Soner’e ait olmadığının tespit edildiği bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda; Suça konu senetlerle ilgili bankadan temin edilen 27/04/2012 tarihli cevabi yazıda 30.03.2007 tarihinde şirketin kullanmış olduğu kredinin teminatı olarak suça konu senetlerin sanık tarafından verdiğinin belirtilmiş olmasına rağmen, 05/03/2013 tarihli yazısında 29.03.2007 kefalet ve toplam 63.700 TL bedelli teminat olarak müşteri senedi vererek 30/03/2007 tarihinde 350.000 TL kredi kullanıldığının belirtilmiş olması nedeniyle gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkartılması açısından; suça konu bonoları katılan bankaya önceden doğan borç ilişkisi nedeniyle verilip verilmediğinin tespiti açısından mahkemece, katılan banka şubesinden suça konu kredi sözleşmesinin getirtilerek, kredinin kullandırılması ve suça konu bonoların veriliş tarihlerinin tespit edilmesi eğer kredi kullanımı sonrasında sahte senetlerin ibrazı söz konusu ise, önceden doğan borç ilişkisinin varlığının kabulü ile dolandırıcılık suçunun oluşmayacağının gözetilmesi gerektiği ayrıca sanığın bankadan 350.000 TL bedelli kredi karşılığı olarak suça konu toplam 18.000 TL bedelli bonoları vermiş olması karşısında söz konusu kredi borcunu karşılayan başkaca kefalet, teminat verilip verilmediği araştırılarak sanığın suç kastıyla hareket edip etmediğinin değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 24/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.