23. Hukuk Dairesi 2011/687 E. , 2011/471 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı vekilinin iflasın ertelenmesi talebi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde istemci vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, inşaat sektöründe faaliyet gösteren müvekkili şirketin son dönemde inşaat sektöründe yaşanan olaylar, kamu yatırımlarının azalması nedeniyle yeni ihale alınamaması, ihale edilmiş ve devam eden işlere ait ödeneklerin yetersizliği, ekonomik kriz, banka kredisi kullanılamaması gibi nedenlerle müvekkili şirketin işletme sermayesinin yetersiz hale geldiğini, borca batık olduğunu, ancak iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun iyileşmesinin mümkün olduğunu ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesini talep etmiştir.
Müdahil vekilleri, yasal şartları bulunmadığını savunarak, iflas erteleme talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, davacı şirketin 30.06.2009 tarihi itibariyle rayiç değerlere göre borçlarını karşılamaya yetecek düzeyde aktiflerinin bulunmadığı, dolayısıyla borca batık olduğu, davacı tarafın dosyaya sunduğu iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı, şirketin mali durumunun iyileşmesi ümidinin bulunmadığı gerekçesiyle, iflas erteleme talebinin reddi ile davacı şirketin iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İflasın ertelenmesi kararının verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, mali durumunun iyileştirilmesi ümidinin bulunması, iyileştirme projesinin sunulması, bu projenin ciddi ve inandırıcı olması ve fevkalade mühletten faydalanmamış olması gerekir. Borca batıklık TTK"nun 324/2. maddesine göre şirket aktiflerinin şirketin pasifini karşılamaya yetmemesi, İİK"nun 179. maddesine göre, şirket borçlarının şirketin aktifinden fazla olması anlamına gelmektedir. Borca batıklığın tesbiti için TTK"nun 324/2. maddesi uyarınca aktiflerin satış değerinin dikkate alınması gerekir.
Mahkemece, borca batıklık ve mali durumun iyileştirilmesini hedef alan iyileştirme projesinin ciddiyeti konusunda rapor alınmış ise de rapor hüküm kurmaya yeterli bulunmadığı gibi Yargıtay denetimine elverişli açıklıkta da değildir. Bilirkişiler şirketin aktifinde yer alan bina, techizat, makine, tesis ve araçların bulundukları yerlerde inceleme yapmadan şirket merkezinde kayıtlar üzerinde inceleme yaparak şirketin borca batık olduğunu tespit etmişlerdir. Halbuki aktif değerlerin tespiti TTK"nun 324/2. maddesine göre rayiç değerler görülerek belirlenmelidir. Ayrıca müdahillerden bir kısmının borcunun ödendiği iddiası da yeterince incelenmemiştir. Mahkemece, bu yönler üzerinde durularak, konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmalı ve varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde özel yetki yok ise de verilen kararın niteliği nazara alınarak bu husus bozma sebebi sayılmamıştır.
Açıklanan yönler gözetilmeden eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.