Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/10017 Esas 2015/3170 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10017
Karar No: 2015/3170

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/10017 Esas 2015/3170 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/10017 E.  ,  2015/3170 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, tapuda ham toprak niteliğiyle Hazine adına kayıtlı olan, ...Mahallesi 799 ada 2, 9 ve 11 parsel sayılı sırasıyla 1759.23 m², 1513.60 m² ve 5737.86 m² yüzölçümündeki taşınmazların, öncesinde müvekkiline ait olduğu ve adına zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptaliyle, taşınmazların müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro öncesine dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de; yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; dava, tapu iptali ve tescil davası olduğuna göre, mahkemece yapılacak keşif sonucu düzenlenecek bilirkişi raporlarında, dava konusu taşınmazların tapuya kaydedildiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğraflarında dava konusu taşınmazların niteliklerinin ne olduğunun araştırılması, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının, resmî belgelere dayalı olarak denetlenmesi gerektiği halde, dosya içerisindeki bilirkişi raporlarında yalnızca en eski tarihli memleket haritası değerlendirilmiş, dolayısıyla, mahalli bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu, davacının taşınmazları imar ve ihya ederek en az 20 yıl süre ile ekonomik amaca uygun şekilde kullanıp kullanmadığı denetlenmemiştir. Ayrıca, ziraat bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlar için; “...her ne kadar mahalli bilirkişiler tarafından 20 yıldan fazla süre ile zilyet edildiği bildirilmişse de, bu denli geçmişe dönük tarımsal faaliyet yapıldığına dair bulgu olmadığı” belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemece bu bilirkişi raporuna neden itibar edilmediği açıklanmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
    O halde mahkemece, dava konusu taşınmazları en yakın komşuları ile birlikte gösterir kadastro paftası, bu paftada görünen komşulara ait kadastro tutanakları, tespitlerine esas tutulan belgeler, tapu kayıtları ve davalı ise dava dosyaları ile en eski ve 15-20 yıl öncesine ait memleket haritaları ve hava fotoğrafları bulunduğu yerden getirtilerek, daha önce keşfe katılmamış fen, orman ve ziraat bilirkişileri ile yeniden inceleme ve araştırma yapılmalı; dava konusu taşınmazların tapuya kaydedildiği tarihten geriye doğru en az 20 yıl süre ile ekonomik amaca uygun şekilde imar ve ihya edilip edilmedikleri, taşınmazların bu resmî belgelerdeki nitelikleri, üzerinde bulunan bitki örtüsü ve kullanım olup olmadığı hususları ile önceki raporlarla aralarında çelişki olursa bu çelişkilerin nedenlerinin açıklandığı rapor alınmalı, komşu taşınmazlara ait kayıtlar mahalli bilirkişi ve tanıklar ile keşif sırasında uygulanmalı, dava konusu taşınmazları ne olarak okudukları araştırılmalı ve davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşulları oluşup oluşmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16/04/2015 günü oy birliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.