7. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6198 Karar No: 2016/6736 Karar Tarihi: 22.03.2016
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/6198 Esas 2016/6736 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı işyerinde çalıştığını ve haksız olarak iş sözleşmesinin feshedildiğini iddia ederek kıdem-i ihbar tazminatı ve işçilik alacakları talep etmiştir. Mahkeme, davacının haklı olduğuna kanaat getirerek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, fazla mesai ücreti konusunda yapılan hesaplama hatalı olduğundan kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, davalılar arasında organik bağ ve birlikte istihdam olgusu bulunduğundan işçilik alacaklarından da davalıların birlikte sorumlu tutulması gerektiği belirtilmiştir. Ücret alacakları için talep edilen yasal faiz oranının en yüksek banka mevduat faizi olması gerektiği ancak bu kararda yasal faizin doğrudan işletildiği belirtilmiştir. Temyiz olunan kararın yukarıdaki nedenlerle bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise; HUMK'nun 438.maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu'dur.
7. Hukuk Dairesi 2015/6198 E. , 2016/6736 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı ve dahili davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK"nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ve dahili davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, davacının davalı ...."ne ait işyerinde çalıştığını, bu şirketin 2009 yılında diğer davalı şirkete devredildiğini, davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini fazla mesai yaptığını, hafta tatilleri ile milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı .... vekili, diğer davalı şirket ile aralarında hukuki ve fiili bağ bulunmadığını, davalı şirkette çalışan davacının diğer işçilerle birlikte topluca işi bıraktığını, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, fazla mesai yapmadığını, dini bayramlarda çalışılmadığını, yıllık izinlerini kullandığını beyanla davanın reddini istemiş; davalı ... temsilcisi ise davacının davalı şirkette çalışması olmadığından davanın husumetten reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, fazla mesai yaptığı, milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Fazla mesai ücreti ücreti taraflar arasında ihtilaflıdır. Mahkemece tanıklarının beyanlarına göre davacının haftada 18 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş ise de, davacı ve davalı tanıkları çalışma düzenine ilişkin yaz ve kış ayrımı yaparak beyanda bulunmuşlardır. Bu hali ile yapılan işin niteliği dikkate alındığında yaz aylarında haftalık 18 saat fazla mesai yapıldığına ilişkin kabul dosya kapsamına uygundur. Ancak gerek tanık anlatımları, gerekse yapılan işin mahiyeti dikkate alındığında kış ayları için de haftalık 18 saat üzerinden fazla mesai ücreti hesaplanması hatalı olmuştur. Bu itibarla iki taraf tanık beyanları ve mevsim şartları birlikte değerlendirilerek kış aylarında fazla mesai yapılıp yapılmadığı belirlenmelidir. Nitekim aynı davalılara karşı başka bir işçi tarafından açılan davada mahkemenin verdiği karar, fazla mesai ücreti açısından 22. Hukuk Dairesi"nin 2014/21518 Esas sayılı ilamı ile bu gerekçe ile bozulmuştur. 3-Dosya kapsamı, aynı gün temyiz incelemesi yapılan davalarda varılan sonuçlar, 22 Hukuk Dairesi"nin emsal ilamları (2014/21518 Esas sayılı ilamı gibi) dikkate alındığında davalı ve dahili davalı arasında organik bağ bulunması yanında birlikte istihdam olgusu nedeni ile işçilik alacaklarından davalı ve dahili davalının birlikte sorumlu tutulması gerekir. Ancak mahkemece iki davalı bulunduğu halde infazda tereddütlere yolaçacak şekilde hüküm altına alınan alacakların “davalıdan tahsiline” şeklinde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 4-Davacı vekili ücret cinsinden (fazla mesai, hafta tatili, milli bayram ve genel tatil çalışma ücretleri) alacakların yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Ücret alacaklarında 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre işletilmesi gereken faiz türü en yüksek banka mevduat faizi olduğundan “taleple bağlılık” ilkesi gereği ücret cinsinden alacaklara en yüksek banka mevduat faiz oranını aşmamak üzere yasal faiz işletilmesi gerekirken doğrudan yasal faiz işletilmesi hatalı olmuştur. 5-Davalı ... ....” ünvanının “.....” şeklinde eksik yazılması da bozma nedenidir. O halde davalı ve dahili davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının istek halinde davalı ve dahili davalı şirketlere iadesine, 22.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.