Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/3669 Esas 2018/5841 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3669
Karar No: 2018/5841
Karar Tarihi: 24.09.2018

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/3669 Esas 2018/5841 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2018/3669 E.  ,  2018/5841 K.

    "İçtihat Metni"



    Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından şüpheliler ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06.11.2017 tarih ve 2017/28368-77055 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14.12.2017 tarih ve 2017/5028 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08.05.2018 gün ve 94660652-105-34-2030-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.05.2018 gün ve 2018/43782 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme ve Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre; müşteki ile şüpheli arasında ticari ilişki dolayısıyla doğan alacağına karşılık şüpheliden aldığını belirttiği çeki bankaya ibraz ettiği, banka tarafından karşılıksızdır işlemi yapılan çekteki imzanın çek hesabı sahibinin bankadaki imza örneğine uymadığının bildirilmesi karşısında, çek aslı temin edilerek çekteki imza ve yazılar ile tespit edilecek şüpheli şirket yetkilisinin imza ve yazı örneklerinin karşılaştırılması için bilirkişi raporu aldırılması sonucunda çekin sahte olup olmadığı ve dolandırıcılık suçunun unsurlarının bulunup bulunmadığının tespiti gerekirken, eksik soruşturmaya dayalı şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği dikkate alındığında, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160 ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak üzere itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Şüphelerden ’nun şüpheli Murteza ile yaptığı ticari ilişki çerçevesinde kendi hesabından keşide ettiği suça konu çekin, hamili olan şikayetçi şirket yetkilisi tarafından bankaya ibrazında çek üzerindeki keşideci imzası ile kayıtlardaki imzanın uyuşmaması nedeniyle çekle ilgili ödeme yapılamayarak bu yönde şerh düşüldüğünün iddia edildiği olayda; şüphelilerden Burhan’ın hiçbir aşamada borca ve imzaya itiraz etmeyerek, ekonomik sıkıntı içerisine düştüğünden dolayı ödemeyi gerçekleştiremediğini belirtmek suretiyle çeki inkar etmemesi, diğer şüphelinin de ’yu doğrulaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, şüphelilerin sahtecilik yaparak dolandırma kastıyla hareket etmemeleri nedeniyle çek üzerindeki yazı ve imzalar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasının sonuca etkili olmayacağı, zira atılı suçların yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı anlaşıldığından, itirazın reddi yönündeki kararda bir isabetsizlik görülmemekle; İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14.12.2017 tarih ve 2017/5028 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 24.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.