Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçlarından şüpheliler ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve M. ...haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17.02.2014 tarih ve 2014/15302-15845 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik şikayetçi tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii (Kapatılan) Sincan 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.04.2014 tarih ve 2014/1355 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 30.05.2018 gün ve 94660652-105-06-2303-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.06.2018 gün ve 2018/49640 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre, müştekinin, şüphelilerint San. ve Tic. A.Ş. ünvanlı şirketi temsile yetkileri olmadıkları halde, Ankara Ticaret Sicil Memurluğundan aldıkları geçersiz belge ile şirkete ait taşınmazların satışını yapmak suretiyle atılı suçları işledikleri iddiasıyla şikâyetçi olduğu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan 2014/15302 sayılı soruşturma sonucunda, evvelce aynı yönde yapılan şikâyet nedeniyle Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesine 2013/236 sayılı davanın açıldığı, bu dava sonuçlandığında bu şirketin mallarının usulsüz olarak devredilip devredilmediğinin tespit edileceğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, ...San. ve Tic. A.Ş. ünvanlı şirketin genel kurul kararlarına göre, şirketi temsile yetkili kişilerin kimlikleri ile bu kişilerin şirketi temsile yetkili oldukları dönemleri içerir şekilde Ankara Ticaret Sicil Memurluğundan sorularak alınacak cevabın, aynı şekilde sözkonusut San. ve Tic. A.Ş. ünvanlı şirkete ait taşınmazların devrine ilişkin işlemlerin de ilgili tapu sicil müdürlüğünden getirtilerek, şirketin ticarî defterleri, muhasebe kayıtları üzerinde, işletme, muhasebe ve bankacılık alanında uzman üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek, şikâyet konusut San. ve Tic. A.Ş. ünvanlı şirkete ait taşınmazların devrine ilişkin işlemlerin Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesine 2013/236 sayılı davanın kapsamında kalıp kalmadığının tespiti bakımından gerekli bilirkişi incelemesi yaptırılmadan ve varsa konuyla ilgili tanık ifadeleri alınmadan eksik soruşturmaya dayalı olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla merciince itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/236 Esas sayılı dosyası getirtilip incelenerek, içeriğinde yer alan deliller değerlendirilmeden ve şikayete konu ...şirketinin genel kurul kararlarına göre yetkili temsilcilerin kim oldukları ticaret sicili memurluğundan araştırılmadan, aynı şekilde suça konu taşınmazların devrine ilişkin işlemler tapu sicil müdürlüğünden istenilmeden, yine taşınmazların devrine ilişkin karar alınıp alınmadığı, buna ilişkin protokol yapılmadığı, yapıldıysa protokolün gereğinin yerine getirilip getirilmediği ve diğer iddiaların tespiti ile anılan mahkemenin 2013/236 esas sayılı dosya kapsamında kalıp kalmadığı yönünden inceleme yapılması amacıyla şirketin ticari defterleri ile banka ve muhasebe kayıtları üzerinde işletme, muhasebe ve bankacılık alanında uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden görüş alınmadan ve konuya ilişkin tanıklar dinlenilmeden karar verilmesi nedeniyle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, kapatılan Sincan 3. Ağır Ceza mahkemesinin 24.04.2014 tarih ve 2014/1355 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 24.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.