Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/123
Karar No: 2015/361
Karar Tarihi: 07.04.2015

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/123 Esas 2015/361 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık hırsızlık suçundan mahkum edilmiş fakat temyiz edilmiştir. Yargıtay ceza genel kurulunun kararlarına göre, kendisine zorunlu müdafii atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda, zorunlu müdafiiye yapılan tefhim veya tebliğin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmadığı belirtilmiştir. Sanığın bilgisi dışında atanan zorunlu müdafiiden haberdar edilmediği belgelenmemiş ve gerekçeli kararın sanığa tebliğine ilişkin belge de bulunmadığı için, bilgisi dışında atanan zorunlu müdafiinin yüzüne karşı verilen kararın geçersiz olduğuna karar verilmiştir. Sanık, daha sonra temyiz talebinde bulunmuş ve hüküm bozulmuştur. Ancak, sanık hakkında TCK'nın 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmü verilmiştir. Kanun maddelerine göre, sanık hükmolunan 2 yıl 4 ay hapis cezası için koşullu salıverme tarihine kadar kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksun bırakılacaktır. Ayrıca, sanığa yargılama gideri olarak 5,90 TL yükletilmeyecektir.
17. Ceza Dairesi         2015/123 E.  ,  2015/361 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.03.2012 tarih, E.2011/235 ve K.2012/116 sayılı Kararı, 18.03.2008 tarih ve 2008/9-7-56 sayılı Kararı ile 13.05.2008 tarih ve 2008/10-101-113 sayılı Kararında açıklandığı üzere, kendisine zorunlu müdafii atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda, zorunlu müdafiiye yapılan tefhim veya tebliğin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmadığı dikkate alındığında; sanığın bilgisi dışında atanan zorunlu müdafiiden haberdar edildiğine dair herhangi bir belgeye rastlanılmadığı gibi gerekçeli kararın sanığa tebliğine ilişkin belgeye de rastlanılmaması karşısında; bilgisi dışında atanan zorunlu müdafiinin yüzüne karşı verilen kararın, sanık açısından hüküm doğurmayacağı dikkate alınarak, bu aşamadan sonra yapılan işlemlerin geçersiz olduğu, kararın öğrenildiği tarihin temyiz dilekçesinin verildiği tarih olduğu, sanığın 06.08.2008 tarihli temyiz dilekçesinde ....Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/50 Esas 2008/102 Karar sayılı kararı temyiz etmek istediğini belirttiği, talebin, mahkemece sehven sanığın yargılandığı temyiz incelemesine konu olan 2006/35 Esas 2007/277 Karar sayılı dosya içine alınarak 03.09.2008 tarihli Ek Karar ile temyiz talebinin reddine karar verildiği, bu kararın da sanık yerine 28.10.2008 tarihinde vasisine tebliğ edildiği, sanığın bu kez 03.11.2008 tarihli dilekçesi ile 2006/35 Esas 2007/277 Karar sayılı kararı temyiz ettiğini belirttiği, sanığın 2006/35 Esas 2007/277 Karar sayılı hükmü temyiz etme konusunda iradesini açıkça ortaya koyduğu, ilk talebinde farklı bir dosya numarası yazması şeklinde yanılmasının bu hakkını ortadan kaldırmayacağı anlaşılmakla, 03.09.2008 tarihli temyiz talebinin reddine dair Ek Karar kaldırılarak, sanığın 06.08.2008 tarihli temyiz talebinin süresinde ve geçerli olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanık hakkında TCK"nın 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca neticeten hükmolunan 2 yıl 4 ay hapis cezası bakımından, 23.01.2008 tarih 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, bozma talep eden düşünceye iştirak edilmemiş; sanık hakkında dava zamanaşımı süresi içinde işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları yönünden işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
    2-Bu dava sebebiyle yapılan 5,90 TL davetiye giderinin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 1- hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ ibaresinin eklenmesine, 2- hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ""bu dava sebebiyle yapılan 5,90 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi