Esas No: 2020/7933
Karar No: 2022/1331
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7933 Esas 2022/1331 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı ve davalı arasında sözlü alım-satım sözleşmesi bulunmaktadır. Davalı, malı teslim ettiğinde açık ayıp bulunmuştur. Davacı, davalıya ayıp bildiriminde bulunmuş ve kalan mal bedeli için ödeme yapmıştır. Ancak, teslim edilmesi gereken 22 adet silindir ve garanti süresi içinde bozulan 9 adet silindir teslim edilmemiştir. Davacı, davalıdan ödenmeyen mal bedeli ve giderler için toplam 75.703,15 TL istemiştir. Mahkeme, davacının zararının tespitine karar vermiş ve davalının ödemesi gereken toplam tutarın 35.102,98 TL olduğuna hükmetmiştir. Davalı taraf temyiz etmiştir, ancak temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
• Türk Ticaret Kanunu (TTK) madde 335
• Borçlar Kanunu (BK) madde 106 ve 116
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 05.10.2020 tarih ve 2018/65 E. - 2020/592 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında sözlü alım-satım sözleşmesi olduğunu, davalının çeşitli tarihli irsaliyeler ile 57 adet beton sevk silindirini ifa yeri olan davacının adresine gönderdiğini, yapılan incelemede teslim edilen malzemede açık ayıp bulunduğunun anlaşılması üzerine, telefon yoluyla davalıya ayıp bildiriminde bulunulduğunu, 8 adet beton sevk silindiri için davalıya iade faturası düzenlenerek teslim edildiğini, kalan 49 adet silindir karşılığı davalıya 109.124,4 TL ödeme yapıldığını, kullanılmaz halde olduğu anlaşılan 30 adet silindirin irsaliye düzenlenerek davalının çalıştığı taşıyıcı firmaya teslim edildiğini, ancak davalının 30 adet ayıplı malı teslim aldığı halde yerine sadece bir defada 23.12.2008 tarihli irsaliye ile 8 adet silindiri gönderdiğini, davacının davalıdan 22 adet beton sevk silindiri alacağı bulunduğunu, davacının davalıya 49 adet silindirin bedelini ödemesine rağmen 27 tanesinin teslim edildiğini, 22 adetinin teslim edilmediğini, bunun yanında davacının davalıdan aldığı 9 adet silindirin 15 ay veya 1.500 saat kullanımı gerçekleşmeden davalı tarafca verilen garanti süresi içinde bozulduğunu, davacının başka bir tedarikçiden mal almak suretiyle müşterilerinin ihtiyaçlarını giderdiğini, bu işlemler için masraflar yaptığını ileri sürerek, davalı tarafından teslim edilmeyen 22 silindir karşılığı 48.994,00 TL, ayıplı olan 9 adet silindir için 20.043,25 TL’nin ödeme tarihinden ve yapılan tespit ile giderler için toplam 6.665,90 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren ticari faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ayıplı ifa sebebiyle sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının hukuken mümkün olmadığını, süresi içinde TTK hükümlerine göre yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığını, ayıplı oldukları belirtilen silindirlerin müvekkiline aidiyetinin belli olmadığını çünkü davacının başka tedarikçilerden de mal aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davacı şirketin bulunduğu yerde 06.11.2019 tarihinde yapılan keşif sonucunda tanzim edilen 21.01.2019 tarihli bilirkişi raporu ile dokuz makinenin davacının elinde bulunduğu, hurda ve kullanılamaz durumda olduğunun tespit edildiği, davalının 23.12.2008 tarih ve 299419 sayılı irsaliyeli fatura ile sekiz tane, 24.03.2009 tarih ve 299686 sayılı irsaliyeli fatura ile altı tane ve 21.05.2009 tarih ve 299891 sayılı irsaliyeli fatura ile de dört tane makineyi davacıya gönderdiği, ambar tesellüm fişleri üzerinde davacı şirket çalışanları ... ve ...'ün imzaları bulunduğundan bu belgelere göre davalı şirketin on sekiz tane makineyi davacı şirkete geri gönderdiğini ispatladığı, bilirkişi raporu ile davacının uhdesinde bulunan 9 adet silindir yönünden 19.690,67 TL, davalının da kabulünde olduğu üzere davacıya teslim etmediği 4 adet silindir nedeniyle de 8.751,41 TL zararı olduğunun tespit edildiği, sözleşmedeki eksik ve kusurlu teslim nedeniyle tespit dosyasında yapılan 6.660,90 TL masrafın da davacının zararını oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 35.102,98 TL'nin temerrüt tarihi olan 18.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.744,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.