Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/8631 Esas 2018/5805 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 52/2-4 ve 53/1-2-3 maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, Turan İletişim isimli firmanın yetkilisi olarak fatura ödeme merkezi bayiliği yaptığı ve çeşitli kurumlar adına vatandaştan tahsil edilen fatura bedellerini bu kurumlara aktardığı, katılanın ise sanığın firmasına bağlı olarak alt bayilik yaptığı ve tahsil ettiği fatura bedellerini Turan İletişim firmasının yetkilisi olan sanığa teslim ettiği, katılanın suç tarihinde tahsil ettiği toplam 8.250 TL parayı sanığa teslim ettiği halde, sanığın bu parayı ilgili kurumlara aktarmadığı ve uhdesinde tuttuğu anlaşılmakla; eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın savcılıktaki ifadesinde, söz konusu parayı bilgisayar sisteminin çökmüş olması nedeniyle yatıramadığını ifade etmesi karşısında, mahkeme sorgusunda, bilgisayar yazılımından kaynaklanan sıkıntı nedeniyle faturaları öderken 1 TL fazla ödeme yaptığı, bundan dolayı maddi sıkıntı yaşadığı, olayı fark edince katılandan yardım istediği, ancak katılanın yardım talebini reddettiği, 8.250 TL"lik borcun bu şekilde oluştuğu şeklinde çelişkili beyanlarda bulunması, söz konusu paranın uhdesinde olduğunu kabul etmesine rağmen, katılanın zararını gidermeye yönelik bir çabasının bulunmaması ve suçun işleniş şekli ile suç konusunun önem ve değeri gözetildiğinde verilen cezanın sanığın eylemi ile orantılı olması karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, lehe hükümlerin uygulanmadığına ve alt sınırdan uzaklaşılmasının gerekçesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 20/09/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.