9. Hukuk Dairesi 2015/14778 E. , 2015/19273 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, .... Çalışma Genel Müdürlüğü"nün 15/11/2012 tarihli çoğunluk tespit yazısında, davacı ...... ünvanlı işyerinde 12/09/2012 tarihi itibariyle çalışan işçi sayısı 131 ve davalı Tümka İş Sendikasının üye sayısının ise 69 olarak gösterildiğini, bunun sonucunda belirtilen sendikanın çoğunluğu sağladığına dair tespit yazısının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 42.maddesi uyarınca 28/11/2012 tarihi itibariyle tebliğ edildiğini, Kocaeli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından yapılan denetim sonucunda düzenlenen rapora istinaden iş kolu kodunun 2042 olarak değiştirildiğini davacı şirketin ana faaliyet konusunun parfüm, kozmetik imalatı olup bu işlerin nitelik itibariyle kimya faaliyeti olduğunu, yapılan işin Tümka İş Sendikası"nın kurulu bulunduğu 06 nolu ağaç ve kağıt iş koluna girmediğini, işyerinin 04 nolu petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç işkoluna girdiğini, işyerindeki toplam işçi sayısının 206 olduğunu, sendika üye sayısının çok daha az olduğundan davalı sendikanın çoğunluğu sağlayamadığını, bu nedenle davacı işverenliğin Tümka İş Sendikasının kurulu bulunduğu 06 nolu ağaç ve kağıt iş koluna girmeyip 04 nolu petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç iş koluna girdiğinin, Tümka İş Sendikasının gerekli çoğunluğu sağlayamadığının ayrıca T.C. ....nın davalı sendikanın çoğunluğu sağladığına ilişkin tespit yazısının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Tüm-Ka İş Sendikası vekili, davacı tarafın aynı davada hem iş kolu tespiti istediğini, hem de çoğunluk tespitine itiraz ettiğini, davacının bu iki talebinin iki ayrı dava konusu olduğunu, çoğunluk tespitine itiraz davasının Kocaeli İş Mahkemelerinde, iş kolu tespitine ilişkin talebin ise Gebze İş Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, iş kolu tespiti ile ilgili T.C. ....na başvurmadan mahkemede tespit istenemeyeceğini belirtirken, davalı T.C. .... vekili kuruma ait kayıtların incelenmesinden işveren tarafından 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu gereğince söz konusu işyerinde yapılan işin hangi iş koluna girdiğine ilişkin herhangi bir iş kolu tespit başvurusunda bulunulmadığının tespit edildiğini, kurum tarafından Tümka İş Sendikasına yazılan 15/11/2012 tarihli yazının iş kolu tespiti niteliğinde olmadığını, bu sendikanın gerekli çoğunluğu sağladığına ilişkin olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Yetkisiz mahkemede açılan davada iş koluna ve yetki tespitine ilişkin itiraz niteliğindeki istemler tefrik edilmiş ve yetki tespitine ilişkin davanın yetkisizlik kararı üzerine süresinde mahkemeye gelmesi üzerine, mahkemece yapılan yargılama sonunda; başvuru tarihi olan 12/09/2012 tarihinde davacı şirkete ait işyerinde 132 işçi çalışırken aynı gün işe 74 işçinin alınmasının davalı sendikanın yetki tespitinde çoğunluğu sağlayamamasına yönelik bir işçi alımı gibi gözüküyor ise de bu konuda davacı şirketin kötü niyetli olarak hareket ettiğine ilişkin dosyaya somut bir delil sunulmadığı; söz konusu 74 işçi ile ilgili 11/09/2012 tarihinde dava dışı ... Pazarlama ve Tic AŞ tarafından işten ayrılış bildirgelerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna verildiği ve daha sonra davacı şirkette 12/09/2012 tarihinde işbaşı yaptırıldığı, o günden sonra da bu işçilere düzenli ücretlerinin ödendiği, bu durumda davacı şirkete ait işyerinde çalışan işçi sayısının 206 kişi olup, davalı sendikanın üye sayısının 68 olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca “herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” Objektif iyiniyet olarak da tanımlanan ve dürüstlük kuralını düzenleyen madde, bütün hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı çerçevesinde hareket edileceğini ve bir kimsenin başkasını zararlandırmak ya da güç duruma sokmak amacıyla haklarını kötüye kullanılmasını yasanın korumayacağını belirtmiştir.
Dosya içeriğine göre ve özellikle işten ayrılış bildirgeleri incelendiğinde mahkemece yetki tespit tarihinde işe alındığı kabul edilen ve çoğunluk tespitinde dikkate alınan 74 işçi ile ilgili 11/09/2012 tarihinde dava dışı ... Pazarlama ve Tic AŞ tarafından işten ayrılış bildirildiği, ertesi gün 12.09.2012 tarihinde davalı şirkette girişi olmasına rağmen bu işçiler ile ilgili 17.09.2012 tarihinde bildirgelerin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Başvuru tarihi olan 12/09/2012 tarihinde davacı şirkete ait işyerinde 132 işçi çalışırken daha sonraki tarihte düzenlenen bildirgeler ile yetki tespit tarihinde aynı gün işe alındığı izlenimi verilen 74 işçinin alınmasının davalı sendikanın yetki tespitinde çoğunluğu sağlayamamasına yönelik bir işçi alımı olduğu, yetki tespit tarihinde gerçek anlamda işçi alınmadığı, bu konuda davacı şirketin kötü niyetli olarak hareket ettiği ve davalı sendikanın yetki almasını engellemeye yönelik olduğu, davacı işverenin dürüstlük kuralı gereği korunmaması gerektiği anlaşılmakla davanın reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Dairemizce 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 43/3 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
F) Hüküm: Yukarda açıklanan gerekçe ile
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalıların yaptığı 254.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,- TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 26.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.