Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2939
Karar No: 2019/2146
Karar Tarihi: 14.03.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/2939 Esas 2019/2146 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, yüksek faiz vaadi ile davaya konu olan 91.500 DM'yi davalılardan tahsil ettiğini ancak geri ödeme yapılmadığını, davalı şirketin mevduat toplama faaliyetinin kanunlara aykırı olduğunu ileri sürerek davanın kabulünü talep etmiştir. Davalılar ise davanın reddini istemiştir. Mahkeme, davacı ve davalılar arasında hukuken geçerli bir ortaklık ilişkisinin olmadığına, davacı tarafın davalı şirkete yaptığı ödemelerin geçersiz olduğuna ancak davalıların eyleminin haksız fiil niteliği taşıdığına hükmetmiş ve davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak kararda yapılan bir yanlışlığın düzeltilmesi gerektiği ve dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir. Kararda, mülga 6762 sayılı TTK'nın 336/5. maddesi ve TTK'nın 321/son maddesi gibi kanun maddelerine de atıfta bulunulmuştur.
11. Hukuk Dairesi         2017/2939 E.  ,  2019/2146 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27/03/2017 tarih ve 2014/370-2017/224 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 12.03.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. Aslıhan Erbay dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, istenildiği an geri verileceği ve yüksek faiz vaadi ile davalıların müvekkilinden 91.500 DM tahsil edildiğini, müvekkilinin parasını geri almak istediğinde davalılar tarafından ödeme yapılmadığını, davalı şirketin mevduat toplama faaliyetinin Bankalar Kanunu, TTK, SPK ve BK maddelerine aykırı olduğunu, bu nedenle müvekkiline geçerli bir hisse senedi devrinin olmadığının tesbiti ile 97.107,47 TL’nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri ayrı ayrı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafın hak düşürücü süre itirazının ve zamanaşımı def"inin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, davacı taraf ile şirket arasında hukuken geçerli bir ortaklık ilişkisinin olmadığı, davalı şirketin SPK"ya verdiği dilekçesi ekinde sunduğu CD"lerden anlaşıldığı üzere davacının davalı şirkete 91.500,00 DM (... Markı) ödediği, mülga 6762 sayılı TTK"nın 336/5. maddesi gereğince gerek kanunların gerekse sözleşmelerin kendisine yüklediği sair vazifelerin kasten ve ihmal neticesi yapılmamasından, TTK "nın 321/son maddesi gereğince de temsile ve idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden anonim şirketin sorumlu olacağından ve şirket yönetim kurulu başkanı ve üyelerinin de gerek TMK "nın 50. maddesi gerekse de TTK"nın 321/son maddesi uyarınca zarardan sorumlu tutulabileceklerinden, şirket yöneticisinin basiretli davranmayarak veya haksız fiilde bulunarak davacı tarafa verilen zarardan sorumlu olduğu anlaşıldığından paranın iadesinden davalı yöneticinin de şirket ile birlikte sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 97.107,47 TL nin dava tarihi olan 17/11/2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı ... temyiz etmiştir.
    1- Gerekçeli karar, davalı ..."e 10.05.2017 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, davalı kararı yasal temyiz süresini geçirdikten sonra 30/05/2017 havale tarihli dilekçe ile temyiz ettiğinden, adı geçen davalının yasal süreden sonra vaki temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı davalıya ihtarname göndermediğinden davalının dava tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiş ise de davalıların eylemlerinin haksız fiil teşkil ettiği nazara alınarak dava konusu beş adet tahsilat makbuzuyla tahsil edildiği anlaşılan toplam 91.500 DM nin (46.783,00 Euro) talep gibi TL karşılığı 97.107,47 TL"nin tahsil edildikleri tarihlerinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmayıp, kararın bu yönden bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."in temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının ilk bendinde yer alan ""dava tarihi olan 17/11/2008 tarihinden itibaren"" ibarelerinin çıkarılarak yerine ""tahsil tarihlerinden itibaren"" ibareleri yazılmak sureti ile kararın davacı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene davacıya iadesine, 14/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi