Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10244
Karar No: 2016/393
Karar Tarihi: 21.01.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/10244 Esas 2016/393 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/10244 E.  ,  2016/393 K.
"İçtihat Metni"



Mahkemesi : İş Mahkemesi
Tarihi : 06.02.2015



Dava, kesilen yaşlılık aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında 15.06.1985 tarihinden itibaren sigortalılığı ve 5461 prim ödeme gün sayısı bulunan davacıya A... Defterdarlığı’nın, çalışma gücünü %64 oranında yitirdiği, vergi indirimi yönünden 2. derecede sakat konumunda bulunduğu yönündeki belirlemesine göre davalı Kurumca 01.03.2009 tarihinden itibaren sakatlıktan yaşlılık aylığı bağlandığı, sonrasında yapılan kontrol muayenesinde sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanma olgusunun ortadan kalktığı gerekçesiyle Kurumca aylığının 2010 yılının Nisan ayında tesis edilen işlemle kesilmesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmakta olup mahkemece, yargılama aşamasında düzenlenen Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu’nun 28.09.2011 ve 30.11.2012, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulu’nun 08.05.2014 tarihli raporlarında yer alan, meslekte kazanma gücünün %40,2 oranında yitirildiği saptamasına dayanılarak istem reddedilmiştir.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 60. maddesinin (C) bendinin (b) alt bendinde, sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalıların, yaşları ne olursa olsun, en az 15 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak koşuluyla yaşlılık aylığından yararlanacakları öngörülmüş olup anılan bentte 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişiklik yapılarak sigortalılar sakatlık derecelerine göre ayırıma tabi tutulmuşlardır.

Bununla birlikte, 506 sayılı Kanuna 06.08.2003 günü yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 54. maddesiyle eklenen Geçici 87. maddede, söz konusu (b) alt bendinde yapılan değişikliğin uygulanmasında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte 12 yıl ve daha fazla sigortalılık süresi bulunanlar hakkında sakatlık derecesi ne olursa olsun bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanacağı açıklanmıştır.
Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “İndirim hadleri” başlıklı 31. maddesinde, çalışma gücünün asgari %80"ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabının 1. derecede sakat, asgari %60"ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabının 2. derece sakat, asgari %40"ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabının ise 3. derece sakat sayılacağı ve belirtilen sakatlık indiriminden faydalanacağı açıklanmış, 01.01.2004 günü yürürlüğe giren 4842 sayılı Kanunun 3. maddesiyle, anılan madde başlığı “Sakatlık indirimi” olarak değiştirilip derecelendirmeye ilişkin düzenleme korunmuştur.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında dava değerlendirildiğinde, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulu’ndan yasal mevzuat çerçevesinde irdeleme içeren, yöntemince düzenlenmiş rapor alınarak davacının Nisan/2010 tarihi itibarıyla çalışma gücü kayıp oranı ile birlikte zaman içerisinde iyileşme söz konusu ise tarihlere göre kayıp oranları açıklıkla ortaya konulmalı, bu kapsamda sakatlık nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanma olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, sakatlıktan yaşlılık aylığı tahsislerinde herhangi bir belirleyiciliği bulunmayan meslekte kazanma gücü kayıp oranı esas alınarak karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 21.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi