Esas No: 2020/6898
Karar No: 2022/1373
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6898 Esas 2022/1373 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı şirket ile davalının ortağı olduğu bir şirket arasında ticari bir ilişki olduğu ve davacı şirketin dava dışı şirkete çek verdiği ancak ödeme yapılmadığı iddia edilerek dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi davacının iddiasını kabul etmeyerek davayı zamanaşımı nedeniyle reddetmiştir. Ancak istinaf mahkemesi davacının dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Yargıtay ise dosya kapsamına göre kararın hukuka uygun olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır. Kanun maddeleri ise 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 66. maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 82. maddesi olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 17.12.2019 tarih ve 2019/280 E- 2019/1386 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 07.07.2020 tarih ve 2020/1064 E- 2020/1220 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirket ile davalının ortağı olduğu Babacan Grup Yatırım İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasında ticari bir ilişki olduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde dava dışı şirkete 27/07/2011 keşide tarihli, ...çek numaralı Yapı Kredi Bankası ... Şubesi'ne ait bir çek keşide edilerek verildiğini, çekin ödemesinin zamanında yapılmadığını ancak 06/02/2012 tarihinde davalının Asya Katılım Bankası'nda bulunan hesabına davacı şirketin muhasebe müdürü ...tarafından açıklama kısmına çeke dair bilgiler yazılarak 86.000,00 TL ödeme yapıldığını, ancak dava dışı şirketin cari hesabına yansıtılarak çek borcundan mahsup edilmediğini, davalı uhdesinde kaldığını, ... ...'ın söz konusu EFT'den kaynaklanan talep hakkını müvekkiline temlik ettiğini, temlik belgesini dava dilekçesi ekinde sunduklarını beyanla, ortağı olduğu şirket adına davaya konu ödemeyi alan ancak bu ödemeyi şirket kayıtlarına yansıtmayarak şahsi mal varlığına dahil eden davalıdan bu ödemenin 06/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın dava konusu parayı müvekkilinin hesabına havale etmiş olan kişinin ...olduğunu, dava açma hakkının kendisine temlik edildiğini ancak davacı tarafın temlike yönelik dosyaya herhangi bir belgeyi sunmadığını, bu nedenle davacının aktif husumetinin bulunmadığını, davacı tarafın dava konusu ettiği bedeli, muhasebe çalışanı eli ile 06.02.2012 tarihinde ödemiş olduğunu iddia etmesine rağmen davayı 06.11.2017 tarihinde açtığını, TBK. 82 maddesi gereğince sebepsiz zenginleşmeye ilişkin davaların 2 yıl içerisinde açılması gerektiği bu nedenle de davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini, davacı şirketin dava dışı Babacan Grup... A.Ş. şirketine 27.07.2011 tarihli bir çek vermiş olduğunu iddia etmekle birlikte bu çekin verilmiş olduğuna ilişkin olarak hiçbir kayıt ibraz etmediğini, söz konusu çekin dava dışı şirket kayıtlarına hiç bir zaman girmediğini, davacı tarafın davasına dayanak dekontu da dosyaya sunmamış olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinde, sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkının, hak sahibinin geri isteme hakkının olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yılın geçmesi ile, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 82. maddesinde ise, iki yılın ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağının düzenlendiği, her ne kadar davacı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasındaki bilirkişi incelemesinden sonra sebepsiz zenginleşmeyi öğrendiğini iddia etmiş ise de, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasındaki davanın dava açılma tarihi ile eldeki dava tarihinin aynı tarih olduğu, öğrenmenin bilirkişi incelemesi ile olmadığı, ayrıca ödeme yapılan kişi ve sebebin de belli olması nedeniyle basiretli tacir vasfında olan davacının bu ödemeyi kim ve ne için yaptığının ödeme tarihi ile belirlenebilir olduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin dava dilekçesinde ... ...'ın söz konusu EFT'den kaynaklanan talep hakkını müvekkiline temlik ettiğini, temliknamenin dilekçe ekinde olduğunu beyan etmişse de temliknamenin dosyaya sunulmadığı, ... hesabından keşide edildiği anlaşılan ...çek numaralı 236.000,00 TL bedelli çekin ... lehine düzenlendiği, ...'ın çeki ...'e ciro ettiği ve bu şahıs tarafından bankaya ibraz edilerek karşılıksız kaşesi verildiği, dava dışı şirkete ticari ilişki çerçevesinde verildiği iddia edilen çekin davacı şirket tarafından değil dava dışı ... tarafından keşide edildiği, çekin lehdarının da yine dava dışı Babacan Grup Yatırım İnş. San. ve Tic. A.Ş. olmayıp davadışı ... olduğu, davacının davaya konu paranın da üçüncü bir kişi tarafından havale edildiğini ileri sürdüğü ancak temlikname ibraz edilmediği göz önüne alınarak, ilk derece mahkemesince 6100 sayılı HMK 114. madde gereğince öncelikle dava şartlarının bulunup bulunmadığının resen incelenerek, davacı sıfatı yokluğundan davanın reddi gerekirken, dava şartlarından sonra incelenmesi gereken, zamanaşımı itirazını inceleyerek davanın reddine karar verilmesinin yerinde görülmediği gerekçesiyle, HMK 355. madde ve HMK 353/1-a-4 maddesi ve 353/1-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı şirketin davacı sıfatı bulunmadığından, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01/03/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, davalı adına muhasebeciye gönderilen ve çekin ödenmesi için kullanılmayan paranın tahsili istemine ilişkindir.
Davacının vadesinde ödenmeyen çek için dava dışı muhasebeciye 86.000,00 TL gönderdiği, muhasebecinin ise bu parayı davalı hesabına gönderdiği dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır.
Davacının muhasebeciye gönderdiği paraya ait makbuz ile muhasebecinin verdiği temlikname birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Ancak davacının dayandığı makbuz dosya kazandırılmadan eksik inceleme ile karar verilmiştir. Bu nedenle kararın bozulması görüşünde olduğumuz için çoğunluğun onama görüşüne katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.