11. Hukuk Dairesi 2017/3107 E. , 2019/2145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 21/03/2017 tarih ve 2017/3-2017/103 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 12.03.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. Muhammet İslam Amirhan dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Stella Beach isimli otelin maliki ve işletmecisi, davalının da seyahat acentesi olarak faaliyet gösterdiğini, taraflar arasında 20/09/2005 tarihinde imzalanan sözleşme ile birbirlerine karşılıklı taahhütlerde bulunduklarını, müvekkilinin sözleşmede belirtildiği şekilde odaları acentenin kullanımına sunduğunu, davalının garanti kapsamındaki 63 odanın 163 günlük konaklama bedelinden gerçekleşmeyen konaklama bedeli olan KDV dahil 193.635,29 USD ile alınıp da ödenmeyen otel hizmeti karşılığı 90.868,84 USD borçlu olduğunu ileri sürerek, 284.504,13 USD’nin temerrüt tarihindeki TL karşılığı olan 398.106,63 TL’nın, 11/02/2007 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek aylık %10 faiz, ana borcun %5’i oranında tahsil masrafı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede KDV’nin fiyatlara dahil olmadığı yazılı ise de, tarafların sözlü mutabakatında KDV’nin fiyatların içerisinde olduğunu kabul ettiklerini, tahminen 50.000 USD civarında bir miktar için davacıya borçlu olduklarını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre garantilerin sezon sonunda ay bazında oda geceleme doluluk hesaplanıp, yıl sonundaki oteldeki tüm doluluk oranlarının kümülatif olarak değerlendirileceği, davacının bir çok kez “stop sale” denilen uygulamayı talep ederek garanti sözleşmesinin ihlal edildiğini, ülkemizde 2006 sezonu öncesinde yaşanan bazı olumsuz olaylar nedeniyle yaklaşık %70’lere varan iptallerin gerçekleştiğini, bu durumun davalı bakımından borcun ihlalini kaçınılmaz duruma sokan haklı sebepler olduğunu, davalının kusuru olmadan turizmde yaşanan sıkıntılara davacının da katlanmak zorunda olduğunu belirterek, 50.000 USD’lik kısım dışında kalan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacının Stella Beach isimli otelin maliki ve işletmecisi, davalının da seyahat acentesi olarak faaliyet gösterdiği, tarafların 20/09/2005 tarihli asıl ve 08/05/2006 tarihli ek sözleşmelerle karşılıklı taahhütlerde bulunduğu,
davacının sözleşmede ön görülen şekilde odaları davalının kullanımına sunduğu, alınıp da ödenmeyen otel hizmeti karşılığında davalının davacıya 90.868,84 USD borçlu bulunduğu, davacının sözleşmede yer alan ve garanti kapsamındaki 63 odanın garanti süresi içerisindeki gerçekleşmeyen konaklama bedeli alacağının sözleşmede belirtilen kümülatif hesaplama yöntemine göre hesabı yönünde alınan rapora göre 267.465,88 USD hesabı ile 369.584,35 TL"ya tekabül ettiğinin anlaşıldığı, ancak davacı tarafça bu alacak kalemi açısından 193.635,29 USD talep edildiği ve mahkememiz önceki kararının bu miktar üzerinden hesap yapılmak suretiyle kurulduğu ve davacı tarafça yine temyiz edilmeksizin davalı yararına 193.635,29 USD olarak kazanılmış hak teşkil ettiği, buna göre davacının alınıp da ödenmeyen otel hizmeti karşılığı 90.868,84 USD alacağı ve her ne kadar 267.465,88 USD garanti kapsamında gerçekleşmeyen konaklama bedeli borcundan oluşan toplam 358.334,72 USD alacağı olduğu ortaya çıksa da garanti kapsamında gerçekleşmeyen konaklama bedeli borcunun talep ve usulü kazanılmış haklar gözetildiğinde önceki kararlar doğrultusunda hesabının 193.635,29 USD kabulü ile toplam alacağın 284.504,13 USD olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 398.106,63 TL"nın 11/02/2007 tarihinden itibaren işleyecek aylık % 10 faiz ve bu miktarın % 5"i oranında tahsil masrafı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 20.395,99 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.