14. Hukuk Dairesi 2016/12968 E. , 2020/662 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 19/11/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 24/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 1460 ve 1461 parsel sayılı taşınmazlar (eski 989 parsel sayılı taşınmaz) üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün olmaması halinde satış yolu ile giderilmesini istemiş, daha sonra dava konu 1460 parsel sayılı taşınmaz yönünden davadan feragat etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu 1460 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın feragat nedeniyle reddine; davalı ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine; dava konusu 1461 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davanın kabulüne dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekilleri temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ... vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Öte yandan, mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde, kararın infazı için satış memuru görevlendirilmesi gerekli olmakla birlikte, satış memurunun isminin belirtilmemesi gerekmektedir.
Somut olayda; mahkemece, satış için yazı işleri müdürünün görevlendirilmesi ibaresi gerekli ve yeterli iken, satış memurunun ismen gösterilmesi, ayrıca dava konusu taşınmazda ... isminde paydaş olmadığı halde hükmün gerekçesinin son paragrafında “Mahkememizin 2009/382 Esas, 2009/360 Karar 02.07.2009 tarihli muris ...’ın veraset ilamı ve tapu kayıtlarındaki hisseler göz önünde bulundurularak payları oranında sahipleri arasında paylaştırılmasına” ibaresine yer verilmesi doğru görülmemiş ise de, belirtilen hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 6. bendindeki "Satış memuru olarak ... Yazı İşleri Müdürü ...’un görevlendirilmesine,” sözcüklerinden “... Yazı İşleri Müdürü ...’un” kelimelerinin çıkartılmasına yerine "Yazı işleri müdürünün" ibaresinin yazılmasına ve hükmün gerekçesinin son paragrafında yer alan “Mahkememizin 2009/382 Esas, 2009/360 Karar 02.07.2009 tarihli muris ...’ın” sözcüklerinin gerekçeden çıkartılmasına, hükmün ve gerekçesinin değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.