Esas No: 2020/7027
Karar No: 2022/1380
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7027 Esas 2022/1380 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, davacının \"Santral\" ibareli marka başvurusuna yapılan itirazın kabul edildiği ve başvurunun reddedildiği kararın iptal talebiyle açılan davayı reddetti. Davacı vekili, markalar arasında benzerlik olmadığını ve ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek karara itiraz etti. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, redde mesnet marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olduğuna karar verdi ve davacının harçtan muaf olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabul edilmesine rağmen ilk derece mahkemesi kararını onadı. Kararda, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi gereği ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle iltibas tehlikesinin bulunduğu belirtildi. Ayrıca, başvurunun nispi tescil engellerinden etkilenmeksizin tesciline imkan vermeyeceği ifade edildi. Kararda ayrıca, HMK'nın 371. maddesi gereği davacının harçtan muaf olduğu ve bu nedenle harç alınmaması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak ise; 556 sayılı KHK'nın
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11.07.2018 tarih ve 2017/186 E- 2018/310 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 24.01.2020 tarih ve 2018/1871 E- 2020/81 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı tarafından 2015/49045 sayılı "Santral" ibareli, 16, 41 ve 43. sınıf mal ve hizmetleri kapsayan marka başvurusunda bulunulduğunu, 41. sınıf hizmetler yönünden 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi uyarınca başvurunun reddine karar verildiğini, bu karara itiraz ettiklerini, itirazın reddine ilişkin YİDK kararının iptali istemi ile açtıkları davanın derdest olduğunu, başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler yönünden başvurunun ilan edildiğini, davalı adına tescilli 2014/45274 sayılı "studiosantral" ibareli markasına dayalı olarak başvuruya yaptığı itirazın Markalar Dairesi Başkanlığınca kabul edildiğini ve başvurunun reddine karar verildiğini, bu karara yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından 16. sınıf mallar yönünden yerinde görüldüğünü, 43. sınıf yönünden ise itirazlarının reddedildiğini, verilen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, başvuru konusu marka ile redde mesnet marka arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunmadığını, markaların bir bütün olarak karşılaştırılmalarının gerektiğini, buna göre markalar arasında benzerlikten söz edilemeyeceğini, her iki markanın da tüketici nezdinde farklı izlenimler yarattığını, başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığını, markaların birbirlerini de çağrıştırmadıklarını ileri sürerek, YİDK'in 2017-M-2020 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, söz konusu markaları yan yana gören ortalama tüketicilerin bu markaları karıştırabilecekleri, markaların farklı olduğunu algılasalar bile markaların kaynağı olan firmanın aynı olduğu yanılgısına kapılabileceklerini ya da seri marka zannedebileceklerini, iltibas tehlikesinin önlenebilmesi açısından YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Yat. A.Ş. vekili davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesinin gerektiği, buna göre davacının "santral" ibareli marka başvurusuyla davalının "studio santral" ibareli markası arasında başvuru kapsamından çıkartılan ve dava konusu edilen 43. sınıftaki hizmetler yönünden görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, iptali istenen YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "santral" ibareli dava konusu başvuru ile redde mesnet "studio santral" ibareli marka arasında, başvuru kapsamından çıkarılan 43. sınıf hizmetler yönünden 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira dava konusu başvurunun, redde mesnet markanın da asli unsurunu oluşturan "santral" ibaresinden oluştuğu, başvuruya yeterli ayırt ediciliğin katılmadığı, davacının bir kamu tüzel kişisi olmasının, "santral" ibaresinin davacıya ait kampüsün adı bulunmasının ya da davacının bu ibareyi davalı şirketten daha uzun süredir marka olarak kullanmasının, başvurunun nispi tescil engellerinden etkilenmeksizin tesciline imkan vermeyeceği, davacı üniversite, yargı harçlarından muaf bulunduğundan davacı üniversite aleyhine harca hükmedilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz eden davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 01/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.