Esas No: 2020/7050
Karar No: 2022/1381
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7050 Esas 2022/1381 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar arasında görülen bir davada davacı, davalılardan birinin, kendisinin ortağı olduğu şirketin aynı faaliyet konusunda ve aynı adreste yeni bir şirket kurarak, şirketin ticaret unvanındaki \"IFGlobe\" ibaresini kötü niyetle kullanarak iltibasa sebebiyet verdiğini iddia ederek haksız rekabetin tespiti ve men'ini, ticaret unvanındaki \"IFGlobe\" ibaresinin terkinini, maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Bu karar, davacı tarafından istinaf edilmiş ancak istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Temyiz eden davacı vekili, istinaf kararına karşı çıkmış ancak Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Tüm bu süreçte TTK'nın 613 ve 626. maddelerinde limited şirket ortaklarının davranışları, TTK'nın 1521. maddesi uyarınca limited şirket müdürleri aleyhine açılacak sorumluluk davalarının basit yargılama usulüne tabi olduğu, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine kar
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25.06.2019 tarih ve 2018/1015 E- 2019/616 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.06.2020 tarih ve 2019/2294 E- 2020/668 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalılardan Funda Değirmenci ile İf Lobicilik Stratejik ve Finansal İletişim Ltd. Şti. unvanıyla % 50 ortak ve müştereken temsile yetkili olacak şekilde bir şirket kurduklarını, şirketi tüm ticari faaliyetlerinde ve yazışmalarında “IFGlobe” ibaresi ile kendisini tanıttığını, “www.ifglobe.com” alan adını kullandığını, davalı ...’nin bir süre sonra davacınınn ortak olduğu şirket ile aynı faaliyet konusunda ve aynı adreste IFGlobe Finansal Hizmetler A.Ş. unvanıyla yeni bir şirket kurduğunu, “IFGlobe” markasını kötüniyetle yeni kurduğu şirketin ticaret unvanında kullanmasının iltibasa sebebiyet verdiğini, her iki şirketin aynı şirket olduğu izlenimini uyandıracak şekilde yanlış ve yanıltıcı bilgiler vererek tüm doküman ve belgelerin davalı şirkete verilmesini istediğini, TTK’nın 613 ve 626. maddelerinde limited şirket ortaklarının şirketin çıkarlarını zedeleyecek davaranışlarda bulunamayacaklarını, ana sözleşmede aksine hüküm olmadıkça şirketle rekabet oluşturan faaliyetler içerisine giremeyeceklerinin düzenlendiği, davacının limited şirketin ortağı olması, kendisini doğrudan ilgilendirmesi ve zararına sebebiyet olması nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu ileri sürerek, mevcut ve muhtemel her türlü haksız rekabetin tespiti ve men’ine, davalı şirketin ticaret unvanındaki “IFGlobe” ibaresinin terkinine, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 5.000.- TL maddi tazminata ve 50.000.- TL manevi tazminata hükmedilmesine, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacının İf Lobicilik Stratejik ve Finansal İletişim Ltd. Şti.’ye ait tüm evrakları şirketten aldığını, böylelikle şirketin faaliyetlerine devam edemez hale geldiğini, bu nedenle davalı ...’nin kendisine yeni bir şirket kurmak zorunda kaldığını, davalı şirketin unvanının 12.11.2018 tarihinde FD More Kurumsal Finansman ve Stratejik Hizm. A.Ş. olarak değiştirildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, ve tüm dosya kapsamına göre; davacının haksız rekabetin tespiti ve men’ini, davalı şirketin ticaret ünvanındaki “IFGlobe” ibaresinin terkinini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutatarak şimdilik 5.000.- TL maddi tazminata ve 50.000.- TL manevi tazminata hükmedilmesini dava ettiğini, davacının dava dışı If Lobicilik ve Ltd. Şti’de ortak ve müdür olmasının davacıya aktif husumet ehiyeti kazandırmayacağı, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacının gerek haksız rekabet gerekse müdürün rekabet yasağı ile ilgili iddialar ortağı olduğu şirketi ilgilendiren vakıalar olduğu, davacının, söz konusu şirkette salt ortaklık sıfatının olması, böyle bir davayı kendi adına açması için yeterli olmadığı, haksız rekabete maruz kalan bu nedenle doğrudan menfaati ihlal edilen şirket olduğu, bu nedenle haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, haksız rekabet oluşturan materyal ve dökümana el konulması, imhası, hükmün gazetede ilanına ilişkin taleplerin şirket tarafından ileri sürülebileceği, davalı ...'nin TTK’nın 626/2. maddesine aykırı olarak şirketle rekabet oluşturan eylemleri nedeniyle sorumluluğunda aktif husumet ehliyetinin şirkete ait olduğu ancak TTK'nın 644. maddesi yollaması ile limited şirketler hakkında da uygulanacak olan TTK'nın 553 ve 555. maddesine göre bu durumda şirket ortağının da dava hakkına sahip olduğu ancak ortağın tazminatın şirkete ödenmesini talep edebileceği, TTK’nın 1521. maddesi uyarınca limited şirket müdürleri aleyhine açılacak sorumluluk davalarında basit yargılama usulüne tabi olduğunun düzenlendiği, basit yargılama usulünde iddianın genişletilmesi yasağının HMK'nın 319. maddesi hükmü uyarınca davanın açılması ile başlayacağı, ilk derece mahkemesince 07/03/2019 tarihli duruşmada davacı vekiline cevaba cevap dilekçesini sunmak üzere süre verilmiş ise de mahkemece verilen bu süre HMK'nın 319. maddesinde öngörülen iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağını ortadan kaldırmayacağı, diğer taraftan davacı vekilinin açıkça davalıların haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkum edilmesini bu tazminatların davacıya verilmesini talep ettiği, bu hususun HMK'nın 183. maddesinde belirtilen maddi hata kapsamında bulunmadığı, cevaba cevap dilekçesindeki "mahkemenin bu hususu maddi hata olarak görmemesi halinde ise bu talebimizin HMK'nın 141. madde kapsamında değerlendirilmesini talep etmekteyiz." ibaresinin de ıslah talebi olarak değerlendirilmesine olanak bulunmadığı, bu nedenle dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.