Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/1379 Esas 2010/3162 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1379
Karar No: 2010/3162

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/1379 Esas 2010/3162 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2010/1379 E.  ,  2010/3162 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu ..."ın alacaklısından mal kaçırmak amacıyla ... parselde, 2 nolu bağımsız bölüm ile Belevi beldesi 5 parselde kayıtlı taşınmazlarını 5.3.2008 tarihinde kızı davalı ..."e sattığını belirterek tasarrufun iptalini dava ve talep etmiştir.
    Davalı ... aciz halinde olmadığı, borcu karşılamaya yeterli malvarlığı olduğunu, nakit sıkıntısı nedeniyle taşınmazları sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., dava konusu taşınmazları kredi kullanarak 60.000 TL bedelle aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre dava konusu taşınmazların devrine ilişkin işlemin mal kaçırma ve alacaklı davacıyı zarara sokma amacına yönelik olduğunun davalı ... tarafından bilindiği ve aksi İİK 279/son madde gereğince ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne davalılar arasında 5.3.2008 tarihinde yapılan taşınmaz devirlerine ilişkin tasarruflarla ilgili davacıya ...İcra Müdürlüğünün 2008/4561 esas sayılı takip dosyasına konu alacak ve fer"ileriyle sınırlı haciz ve satış isteme yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Bu tür davaları elinde kesin (İİK 143.md) yada geçici (İİK 105 md.) aciz belgesi olan alacaklı açabilir. Haciz yoluyla yapılan icra takiplerinde alacağın kısmen veya tamamen tahsil edilemediği ancak sözü edilen aciz belgesinin varlığı ile saptanır. Bu nedenle aciz belgesinin varlığı tasarrufun iptali davasının dinlenme koşuludur. Mahkeme, dava açan alacaklının aciz belgesine sahip olup olmadığını kendiliğinden araştırması zorunludur.
    Somut olayda İİK 143.maddesinde sözü edilen kat"i aciz vesikası bulunmadığı gibi 22.5.2009 ve 9.6.2005 tarihli haciz tutanakları da İİK 105.maddesinde anılan geçici aciz vesikası niteliği taşımamaktadır. Takip dosyası kapsamından davalı borçlu adına kayıtlı ... 534 parselin, 1/2 hissesine 8.10.2008 tarihinde davacı tarafından haciz konmuştur. Borçlunun murisi ... intikal eden Selçuk, 428 parsel ve 557 parsellerde de miras hissesi bulunmaktadır.
    Borçluya mirasen intikal eden ... plakalı aracın varlığı da iddia edildiğinden öncelikle borçluya ait üç taşınmaz ile aracın değeri tespit edilerek aciz halinde olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken haciz tutanaklarının geçici aciz belgesi olarak kabulü isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 6.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.