10. Hukuk Dairesi 2015/21111 E. , 2016/374 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, Kurum işleminin iptali ile iptal edilen hizmetlerin geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir.
6552 sayılı Kanun ile ilgili olarak öncesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan hükümet teklifinde, söz konusu düzenleme 54. madde olarak yer almış, izleyen 55. maddede “5521 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.” denildikten sonra “7 nci maddeye bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda da uygulanır.” hükmü Geçici 3. madde olarak öngörülmüş, ancak yasalaşma aşamasında anılan Geçici madde çıkarılıp 6552 sayılı Kanunda bu türden düzenlemeye yer verilmemiştir.
Diğer taraftan, 5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde, bu Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 66. maddesinde, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 447/2. maddesinde, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı, 448. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanacağı açıklanmıştır.
Şu durumda, öncelikle davanın niteliği ile Kurumun feri müdahilliğine ilişkin hükmün geçmişe yürütüleceği yönündeki düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmemiş olması, ayrıca yukarıda değinilen 448. madde kapsamında, Kurum bakımından taraf oluşumu gerçekleştiğinden tamamlanmamış işlemden söz edilemeyeceğinin de belirgin bulunması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı açıktır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin 11.09.2014 gününden önce açılan işbu davada yanılgılı değerlendirme ile .... .."nın davalı olarak kabul edilmesi gerekirken, feri müdahil olarak kabul edilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1)-Gerekçeli karar başlığında yer alan "FERİ MÜDAHİL" şeklindeki taraf sıfatının silinerek yerine "DAVALI" sözcüğünün yazılmasına,
2)-Hüküm fıkrasının harca ilişkin düzenlemenin yer aldığı 2.bendinin silinerek yerine “ davacıdan alınması gereken 27.70 TL harcın ,başlangıçta yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.50 TL nin davalı kurum harçtan muaf olduğundan davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine” yazılmasına,
3)- Hüküm fıkrasının yine harca ilişkin 3. bendinin silinerek, yerine “Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 25.20 TL peşin harcın davalı kurum harçtan muaf olduğundan ,davalı işveren şirketten alınarak davacıya verilmesine” yazılmasına
4) Hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin 4. bendinin silinerek, yerine“ Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya ödenmesine” yazılmasına,
5) Hüküm fıkrasının yargılama giderine ilişkin 6. bendinin silinerek, yerine“Davacı tarafından yapılan toplam 497.20 TL yargılama masrafının, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” yazılmasına,ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.