Esas No: 2020/7175
Karar No: 2022/1382
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7175 Esas 2022/1382 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı banka, dava dışı firmalara usulsüz kredi kullandırıldığını ve kredilerin teminatının belirlenmesinde bankacılık mevzuatına ve bankanın iç mevzuatına aykırı davranıldığını iddia ederek, kredi tutarlarının müşterek ve müteselsilen tahsili için davalılar hakkında dava açmıştır. Ancak mahkeme, yönetim kurulunun teminat aranmaması dahil geniş takdir yetkisi olduğunu ve davaya konu kredilerin banka mevzuatına uygun şekilde tahsis edildiğini belirterek, davanın reddine karar vermiştir. Karar Yargıtayca da onanmıştır. Davada TTK’nın 320 ve 336. maddeleri ile Borçlar Kanunun 41. maddesi uygulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.03.2020 tarih ve 2008/186 E. - 2020/247 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı Aslan Transmarin Gemicilik Tic. ve End. A.Ş. ile Aslan Uluslararası Nak. San. ve Tic. A.Ş.’ye usulsüz kredi kullandırıldığını, kredi kullandırımının bankacılık genel mevzuatı ile davacı bankanın iç mevzuatına ve bankacılık genel ilke ve teammüllerine aykırı olduğunu, alınacak teminatların tespiti ve tesisi aşamasında da bu hususlara uyulmadığını, kredilerin teminatı olan ipotekli taşınmazların üzerinde çok sayıda haciz olduğunu, davacı banka alacağının tasfiyesinin zor olduğunu, dava dışı firmalara ilişkin yapılan bilanço analizlerde belirlenen rasyoların genelde olumsuz olduğu halde kredi kullandırıldığını, kredilere ait anapara, faiz ve komisyonların genelde yeni krediler ile karşılandığını, bazı kredilerin teminatı olan navlun bedellerinin temlik edilmiş olması nedeniyle herhangi bir tahsilat sağlanamadığını, yeni kullandırılan krediler için mevcut ipoteklerin üzerine alt derecelerden yeni ipotekler tesis edildiğini, kullandırılan kredilerin döviz cinsinden olması nedeniyle risk teminat dengesinin davacı aleyhine bozulduğunu, vadesinde tahsil edilmeyen kredilerin takip hesaplarına geç aktarıldığını böylelikle davalıların özen borçlarını yerine getirmediklerini, yaptıkları usulsüz işlemler nedeniyle TTK’nın 320 ve 336. maddesi ile Borçlar Kanunun 41. maddesi gereğince davacı bankaya verdikleri zarardan sorumlu olduklarını, teminatsız olması nedeniyle tahsil kabiliyeti olmadığı tespit edilen 26.10.2000 tarihinde Aslan Transmarin Gemicilik ... A.Ş.'ye kullandırılan 25.195.282,90 YTL kredinin, 27.09.2000 tarihinde Aslan Uluslararası Nakliyat ... A.Ş.'ye kullandırılan 7.269.570,72 YTL kredinin tasfiye olunacak alacaklar hesabına intikal ettirildiğini ileri sürerek, toplamda 32.464.853,62 YTL'nin, tasfiye olunacak alacaklar hesabına atıldıkları tarihten itibaren davacı bankanın aynı tür kredilere uyguladığı temerrüt faizi uygulanarak, davalılardan kararlara iştirakleri oranında müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı banka ile müşterisi arasında 18.12.2017 tarihli yeniden yapılandırmaya yönelik protokol düzenlenmiş ise de, protokolün yapılmış olmasının eldeki davanın konusuz kalması sonucunu doğurmayacağı, davalılar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği, kararın kesinleştiği, yönetim kurulu üyelerinin Bankacılık Kanunu Banka Ana Statüsü, bankacılık mevzuatını ve bankacılık teamüllerine göre özen göstererek kredilerin tahsisinden sorumlu olduğunu, tahsis edilen kredilerin şubede tahsis edilen şartlarda kullandırılmasında sorumluluklarının bulunmadığı, Ticari Krediler Genel Esasları Yönetmeliğinin 21. maddesi uyarınca, kredilerde teminatın belirlenmesi yetkisinin yönetim kurulunda olduğu, yönetim kurulunun teminat aranmaması dahil geniş takdir yetkisinin bulunduğu, dolayısıyla yönetim kurulunun yetkisini kötüye kullandığını söyleyebilmek için açık bir ihlalin bulunması gerektiği, yönetim kurulunca kredi kullandırılması anında istihbarat raporları da dikkate alınarak teminat/risk dengesi sağlanarak davaya konu kredilerin kullandırıldığı, tahsis edilen kredilerin Türkiye Halk Bankası A.Ş. Ticari Krediler Genel Esasları Yönetmeliği, Ticari Krediler Görev ve Yetki Yönetmeliği ile Ticari Krediler Uygulama Talimatına uygun olarak tahsis edildiği, davalı yönetim kurulu üyeleri ile davalı banka çalışanlarının işlemlerinde gerektirdiği özeni gösterdikleri, davalıların davaya konu kullandırılan krediler nedeniyle banka kaynaklarının donuklaşmasına sebebiyet verdikleri sabit ise de, işlem ve eylemlerinde kast ve/veya kusurlarının bulunmadığı, kredi tahsis işleminde tahsis tarihi itibariyle bankacılık mevzuatı ile davacı banka yönetmeliklerine, iç mevzuatına aykırı, özensiz davranışlarının olmadığı, bu suretle zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ve davalı ... vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı ve davalı ... vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ve davalı ...'dan ayrı ayrı alınmasına, 01/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.