Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/18825 Esas 2017/1070 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/18825
Karar No: 2017/1070
Karar Tarihi: 26.01.2017

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/18825 Esas 2017/1070 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkum olduğu bir davada, sanığın ortağı olduğu bir şirketten, diğer yetkili ortak habersiz olarak alınan 1.850 TL borcu tahsil ettiği, ancak şirkete intikal ettirmediği iddia edilmiştir. Sanığın, alınan paranın ortak bulunduğu şirketten alacağına karşılık tahsil edildiğini beyan etmesi karşısında, eylemin nitelik ve hukuki durumunun belirlenmediği ve hapis cezası alt sınırdan tayin edilmesine rağmen adli para cezasının da verilmesine yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden uzaklaşıldığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: TCK’nun 155/2 (Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma), 52/2-4 (Suç işlemek amacıyla örgüt kurma), 50/1-a (Nitelikli dolandırıcılık) maddeleri. 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi ve 1412 Sayılı CMUK’un 321. maddesi.

15. Ceza Dairesi 2014/18825 E. , 2017/1070 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nun 155/2, 52/2-4, 50/1-a maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın ... Ltd. şirketinin ortağı olarak diğer yetkili ortak tanık ...’dan habersiz olarak katılan şirketten çek bedeli tutarı olan 1.850 TL borcu tahsil ettiği halde şirkete intikal ettirmediği, bu suretle sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda,
Sanık ifadesinde, katılan ... şirketinin ödediği tutarı ortak bulunduğu ... şirketinden alacağına karşılık tahsil ettiğini beyan etmesi karşısında, katılan ile hizmet ilişkisi olmayan sanığın, suç tarihleri olan ödeme tarihlerinde ... şirketindeki konumunun açık ve net olarak tesbitinden sonra, eylemin niteliğinin belirlenmesi suretiyle, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.