Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5238
Karar No: 2022/1402
Karar Tarihi: 02.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5238 Esas 2022/1402 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının sözleşmeye aykırı davranarak sözleşmeyi haksız feshettiğini ve buna bağlı olarak maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davacının kısmen haklı olduğuna hükmetmiş, Bölge Adliye Mahkemesi ise sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, davalının distribütörlük sözleşmesinin sonlanması nedeniyle bayilik sözleşmesini feshetmesinin haklı sebebe dayanmadığına ve işin esasının değerlendirilmesi gerektiğine karar vermiştir. Kararda, Borçlar Kanunu anlamında objektif bir fiili imkansızlık halinin olmadığı belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1).b.1.maddesi
- Borçlar Kanunu
11. Hukuk Dairesi         2020/5238 E.  ,  2022/1402 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 13.03.2017 tarih ve 2011/561 E- 2017/157 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nce verilen 29.11.2019 tarih ve 2017/2506 E- 2019/1936 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 01.03.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; davalının dava dışı Amerikan menşeili Zımmer Inc firmasının Türkiye ana distribütörü olarak faaliyet gösterdiğini, bu dönemde taraflar arasında 15/07/2008 tarihinde bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davacının bu sözleşme ile davalının Zımmer marka travma ürünlerinin ülke içinde pazarlama ve satış çalışmalarını yürütmekle yetkili ana bayi olduğunu, davalının yurtdışında mukim Zimmer Inc. ile aralarındaki distribütörlük sözleşmesinin mutabakatla sona ermesi üzerine davalıya erken fesih nedeniyle tazminat ödendiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin, sözleşmede yer alan hükümler gereği, tek satıcılık sözleşmesi olduğunu, davacının sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşmeye aykırı davranmak suretiyle ve süresinden önce haksız ve önelsiz olarak sözleşmeyi feshettiğini, davalının haksız feshinin davacının katlanılması güç boyutta maddi ve manevi zararına sebebiyet verdiğini, davalının taraflar arasındaki sözleşme akdedilmeden daha önceki bir tarihte Savunma ve Sanayi Müsteşarlığından aldığı ihale kapsamında yaklaşık 1.000.000 USD bedelli Zimmer marka ürünlerin ithalatını yaparak tek satıcılık sözleşmesini ihlal ettiğini, maddi kayıplarının yanında ticari itibarının da büyük ölçüde zedelendiğini ileri sürerek davalının doğrudan satış yapması ve sözleşmeyi haksız feshi nedeniyle uğradığı maddi zararların tazmini için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1000TL, manevi zararlarının tazmini için ise 10.000.- TL olmak üzere 11.000 .- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsili talep ve dava etmiş, 09/10/2012 tarihili dilekçesiyle taleplerini açıklamış, 15/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini, kâr kaybı için 216.000,00 TL, atıl duruma düşen depo için ödenmek durumunda kalınan kira bedeli için 10.500,00 TL, atıl duruma düşen araç için 15.000.- TL, çıkarılan işçiler nedeniyle ödenmek zorunda kalınan işçilik alacakları için 10.000 TL, stoklarında kalan ürün için 30.000.- TL, davalının doğrudan satışı için 300.- TL olmak üzere toplam 281.800,00 TL talep etmiştir.
    Davalı vekili; sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğin, artık distribütör olarak faaliyet gösteremeyeceğini, taraflar arasında tek satıcılık değil bayilik sözleşmesi bulunduğunu, doğrudan satış yapmasına engel olunamayacağını, davacının hiçbir zararının bulunmadığını, elinde hiçbir ürün kalmadığını, davacının medikal alanda faaliyetinin devam ettiğini, işçi çıkarmasının söz konusu olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi hükümlerine göre davacının davalının Türkiye'deki tek satıcısı değil, inhisari olmayan lisans sahibi sözleşme ilişkisi içinde bulunduğu, bayilik sözleşmesinin inhisari nitelik taşımaması nedeniyle davalının doğrudan satış yapması söz konusu olsa bile davacının bu konuda tazminat talebinin yerinde olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 15/07/2008 tarihinde bir yıllığına imzalandığı, son yenileme ile 15/07/2010 ile 15/07/2011 tarihleri arasında geçerli olan bir sözleşmenin söz konusu olduğu, Ocak 2011 tarihi itibariyle sözleşmenin feshedildiği, feshe gerekçe olarak da davalının lisans vereni olan Zimmer firması ile distürübütörlük sözleşmesinin sona ermesini gösterdiği, davalının sözleşmeyi fesihte haksız olduğu, davacı şirketin bayilik sözleşmesinin süresinden önce feshi nedeniyle uğradığı maddi zararları ve yoksun kaldığı karı talep edebileceği gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne manevi tazminat talebinin reddiyle, 34.746,00 TL kâr mahrumiyetinin 300,00.- TL'sinin dava tarihi olan 29/09/2011 tarihinden, 34.446,00 TL'sinin ıslah tarihi olan 30/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; dava dışı Zımmer Inc. ile düzenlenen sözleşmenin anılan şirket tarafından fesih edilmesi nedeniyle davalı şirketin, davacı ile arasındaki 15.07.2008 tarihli bayilik sözleşmesini fiili imkansızlık nedeniyle sonlandırdığı, bayilik akdinin sona erdirilmesinde davalının haksız olduğundan söz edilemeyeceği, hal böyle olunca, davacının sözleşmenin erken sonlanması nedeniyle kar mahrumiyeti; sözleşmeye uyulmaması nedeniyle kar kaybı, haksız fesih nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nin 353/(1).b.1.maddesi uyarınca esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yeniden karar verilmesine, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshi nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince sözleşmenin haklı sebeplerle feshedildiği gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunu kabulü ile yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiştir.
    Davalı ... Tic. ve Tur. A.Ş. dava dışı Zimmer Inc. firmasının Türkiye ana distribütörü olup, satış faaliyetleri kapsamında davalı ile sözleşme akdetmiştir. Bayilik Sözleşmesi başlığını taşıyan ve taraflarca 15.07.2008 tarihinde imzalanan sözleşmenin 1. maddesinde davacı Atlasmed Medikal firması bayi olarak tanımlanmıştır. Sözleşmenin süresi başlıklı 7. maddesi ve Fesih başlıklı 10. maddesinde sözleşmenin hangi hallerde feshedilebileceği yada feshedilmiş sayılacağına dair düzenlemelere yer verilmiş, 12. maddesinde ise mücbir sebep hallerinde davalının sorumluluğu kaldırılmıştır.
    Davaya konu somut olayda, davalı taraf, dava dışı Zimmer Inc. firması tarafından distribütörlük sözleşmesinin sonlandırıldığını ileri sürerek davacı ile arasındaki bayilik sözleşmesini feshetmiş, ancak sözleşmede anılan maddelerinde yer alan fesih hallerine dayanmamıştır. Davadışı Zimmer Inc. firması tarafından distribütörlük sözleşmesinin sonlandırılması nedeniyle davalı artık Türkiye distribütörü olarak faaliyet göstermeyecek olsa bile, bu durum davacı ile arasındaki bayilik sözleşmesinin feshi için haklı sebep olarak ileri sürelemeyecektir. Zira, sözleşmede fesih hallerine açıkça yer verilmiş olup, söz konusu durum sözleşmede fesih sebebi olarak yer almamaktadır. Bölge Adliye Mahkemesince sözleşmenin fiili imkansızlık nedeniyle sonlandırıldığı, bu sebeple davalının haksız olduğunun söylenemeyeceği gerekçesine dayanılmış ise de, somut olayda Borçlar Kanunu anlamında objektif bir fiili imkansızlık halinden söz edilemeyeceği, davalı ile davadışı Zimmer Inc. arasındaki sözleşmenin feshedilmemesinin davalının kontrolü dışında gelişen mücbir sebep olarak yorumlanamayacağı, bu durumda taraflar arasındaki Bayilik Sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanmadığı gözetilerek işin esasına girilmesi ve davacının tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi