12. Ceza Dairesi 2015/12483 E. , 2016/11743 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Dava Tarihi : 03/11/2009
Hüküm : Davanın Reddine
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 12-21. maddelerinde yetki konusu düzenlenmiş olup, 12. maddede genel olarak, işlenen suçlarda hangi mahkemenin yetkili olduğu, 13, 14, 15 ve 16. maddelerde ise ek yetki kurallarının yer aldığı, Kanun"un 18. maddesinde yetkisizlik iddiasını ileri sürme hakkının sanığa verilmiş olduğu ve bu hakkın ne zamana kadar ileri sürülebileceğinin, gösterildiği, Kanunun 13. maddesindeki özel yetki benzeri bir düzenlemenin de aynı Kanunun 142. maddesinde yapıldığı, koruma tedbiri nedeniyle zarar gören davacıların tazminat isteminin “zarara uğrayanın oturduğu yer Ağır Ceza Mahkemesi”nde açılacağı ve bu yer mahkemesinin yetkili olduğunun belirtildiği, bu düzenlemenin konuluş amacının, mağdur olan davacının, sanık olarak yargılamasının yapıldığı yer mahkemesinde dava açma külfetinden kurtarılmasına yönelik olduğu, CMK"nın 141 ve devamı maddelerinde düzenlenen tazminat istemine ilişkin olarak 142. maddede belirtilen yetkili mahkeme dışında, yetkisizlik iddiası ve kararın verilmesine ilişkin özel bir hüküm kabul edilmediğinden, yetkiye ilişkin CMK"nın 12-21 maddelerinin uygulanması gerektiği, yetkinin, görevde olduğu gibi kamu düzenine ilişkin olmayıp, yasada öngörülen süre içerisinde ileri sürülmesi gerektiği, (CMK m. 20.) dosya kapsamı itibariyle, Kanunun 18. maddesinden hareketle, yetkisizlik iddiasının, davalı ... tarafından en geç ilk duruşmada ileri sürülmesi gerekirken, 24/12/2014 tarihli celsede, davacının beyanının alınmasının sonra yapıldığının anlaşılması karşısında, süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verilerek, incelemeye devamla, diğer yasal koşulların varlığı halinde uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zararla ilgili hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,
Gerekçeli karar başlığında, ""dava"" yerine ""suç"", dava tarihi"" yerine, ""suç tarihi"" ve ""suç yeri"" ibarelerine yer verilmiş olması
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.