
Esas No: 2020/4342
Karar No: 2022/1416
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4342 Esas 2022/1416 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı şirketle davacı arasında ticari bir ilişki olduğu ve davacının davalıya deri malzemeleri sattığı ancak davalının bunların parasını ödemediği iddiasıyla açılan davada, fatura dayanağının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmaması ve diğer delillerin yetersizliği sebebiyle davacının taleplerinin reddine karar verildiği belirtilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun da esastan reddedilmesi üzerine temyiz istemiyle dosyanın Yargıtay'a gönderildiği ifade edilmiştir. Yargıtay ise, yapılan yargılama ve saptanan uyuşmazlık bakımından İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik olmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddedilmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- HMK'nın 353/b-1 maddesi: Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedilmesine ilişkin kararın usul ve yasaya uygunluğunu denetleyen Yargıtay kararının verilmesi gerektiğini belirtmektedir.
- HMK'nın 370/1 maddesi: Temyiz incelemesi sonucunda verilecek kararın, davanın konusu, niteliği ve sınırları dikkate alınarak kesin olacağını ifade etmektedir.
- HMK'nın 372. maddesi: Yargıtay kararının ilgili mahkemeye gönderileceği ve bu karara uygun işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilgili ilk derece mahkemesine gönderileceği düzenlenmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16.HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.12.2016 tarih ve 2015/314 E- 2016/996 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 22.11.2019 tarih ve 2017/3273 E- 2019/2587 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin deri mamulleri üretim ve pazarlamasını yaptığını, davalıya deri malzemeleri satıp teslim ettiğini, davalının aldığı ürünlerin parasını ödemediğini, davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle takibin durduğunu beyanla, davacının itirazının iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalının davacıdan hiçbir şekilde mal almadığını, taraflar arasında hiçbir ticari ilişkinin bulunmadığını, fatura içeriği malı teslim edilmediğini, faturanın uydurma ve borçlandırmaya yönelik düzenlendiğini ileri sürerek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takip dayanağı faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafa yemin metni sunması için kesin süre verilmesine rağmen yerine getirmediği, yemin teklifinden vazgeçmiş sayıldığı, davacının dayandığı e-posta yoluyla gönderdiği ve imzalanan mutabakat mektubundaki imzanın davalı tarafça kabul edilmediği gibi imzalayan kişinin davalı yanında çalışanı olmadığı, davacının takip konusu alacağı ile ilgili iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, işbu karara karşı taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nin 2017/3273 esas ve 2019/2587 karar sayılı ve 22/11/2019 tarihli kararında, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine ilişkin verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İşbu karara karşı davacı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 36,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.