Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3139
Karar No: 2022/1404
Karar Tarihi: 02.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/3139 Esas 2022/1404 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirket, yetkisi olmadığı halde davacı şirket adına çek hesabı açarak 110.000 TL tutarında çek keşide etmiştir. Davacı tarafından açılan dava ile davalının yönetici olmadığı, dolayısıyla çek keşide etme yetkisinin bulunmadığı savunulmuştur. İlk derece mahkemesi, davalı şirketin 35.000 TL miktarındaki kısmının kabulü, diğer davalının ise pasif husumet yokluğundan reddi yönünde karar vermiştir. İstinaf başvurusu sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi, dernek yöneticisinin çek keşide etme yetkisinin olmadığını tespit etmiş ancak davacının 75.000 TL tutarında bir alacağının bulunduğu gerekçesiyle kısmen kabul kararı vermiştir. Temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay, davalı şirketin çek keşide etme yetkisinin olmaması nedeniyle davacının tamamen haklı olduğu sonucuna vararak, Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararını bozmuştur. İlgili kanun maddeleri İİK m. 72, HMK m. 353/1-b-1, HMK m. 373/1'dir.
11. Hukuk Dairesi         2020/3139 E.  ,  2022/1404 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 36.HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 01.10.2018 tarih ve 2017/492 E- 2018/392 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.04.2019 tarih ve 2019/578 E- 2019/797 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 01.03.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ..... ile davalı ... vekili Av. .....dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; davalı ...'in iş merkezinin eski yöneticisi olduğunu, çek hesabı açma ve çek keşide etme yetkisi olmamasına rağmen iş merkezi yönetimi adına çek hesabı açıp çek keşide ettiğinin sonradan öğrenildiğini, davalı ...'in elinde Sinanpaşa İş Merkezi Yöneticiliği adıyla keşide edilmiş 30/11/2011 tarihli 110.000,00 TL miktarlı bir çek bulunduğu, bu çekten dolayı müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; çekteki imza ve kaşeye bir itiraz olmadığını, çekin yönetici tarafından keşide edildiğini, yöneticinin iş merkezi genel kurul kararı ile çek keşide etme yetkisinin bulunduğunu, buna dair imza sirküleri de olduğunu, müvekkilinin, davacı yönetimin banka hesabına 19/08/2011 tarihinde 48.430,00 TL ve 26.600,00 TL toplam 75.030,00 TL para yatırmış olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili; davayı kabul ettiklerini, ... ile müvekkili arasında şahsi bir ilişki bulunması nedeniyle ...'in yönetim hesabına 75.000,00 TL para yatırdığını ve davaya konu çekin de bu nedenle keşide edildiğini, site yönetiminin müvekkiline borcu olmadığını beyan etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı ... bakımından davanın 35.000,00 TL'lık miktar bakımından kabulü ile davacının 35.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, davalı ... bakımından ise pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; kararın gerekçesinde her ne kadar, davalı ...'in çek keşide etme yetkisinin genel kurul kararı ile kendisine verildiği yazılmış ise de bu tespitin hataen yazıldığı, davalı ...'e çek hesabı açma ve çek keşide etme yetkisinin verilmediği sabit olup, davalı ...'in yönetim hesabına gönderdiği 75.000,00 TL'nın, yönetimin harcaması için yada yönetime olan borcu nedeniyle gönderilmediği, ... ile olan şahsi para ilişkisi nedeniyle gönderdiği, o dönemde yönetici olan ...'in ise ileri tarihli olarak yönetim hesabından aynı miktarlı çek keşide ederek, ...'den aldığı borcu ödemek amacıyla hareket ettiği, davalı ...'in, davaya konu çeki keşide eden yönetici olduğu, yetkisiz temsilcisi olarak yönetimi borç altına sokacak bir tasarrufta bulunmuş olması nedeniyle, ...'in davacıya karşı hukuken sorumlu olmasına karşın, davacının kendisini ...'e borçlu olmadığını ispat çabası içinde olduğu, çekin ...'in kendi çek hesabından değil, yönetim adına açılmış çek hesabından keşide edildiği, davacı yönetimin ...'e borçlu olmadığının tespiti talebinde hukuki yararının bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de hatalı bir sonuca varılmadığı anlaşıldığından HMK.353/1-b-1 maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, İİK m. 72. kapsamında menfi tespit istemine ilişkindir.
    Davalı ..., davacı ...'nin yöneticisi olduğu dönemde yetkisi olmadığı halde çek hesabı açtırmış ve davacı adına davalı ... lehine 110.000.-TL bedelli çek keşide etmiştir. Davalı ... tarafından davacı ... hesabına farklı tarihlerde toplamda 75.000,00TL havale yapılmış ise de, istek halinde davalı tarafça davacı aleyhine sebepsiz zenginleşme hükümlerine gidebilebilecek olup, işbu davanın konusu değildir. İşbu davada uyuşmazlık konusu davalı ...'in yetkisinin kapsamıdır. Davacı ...'nun 14.09.2009 tarihli kararına göre davalı ...'in toplanan paraların bankaya yatırılması, hesap açılması, bedellerin tahsili için çek kullanma ve bizzat para çekme hususlarında yetkili kılındığı, ancak İş Merkezi Yönetim Kurulu adına borçlanma ve çek keşide etme yetkisi olmadığından düzenlediği çekler sebebiyle davacının borçlu olmadığının kabulü ile davanın tamamen kabulü gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi