Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13747
Karar No: 2013/2358
Karar Tarihi: 21.02.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/13747 Esas 2013/2358 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının elatıp, 2975 parsel sayılı taşınmazda bulunan 4 adet zeytin ağacının zeytinlerini topladığını ve sattığını; sınırlarının tespiti ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleriyle dava açmıştır. Mahkeme, davayı kısmen kabul etmiştir. Yargıtay'ın, ceza davasında suça konu ağaçların davalı parselinde kaldığının belirlendiği ve bu gerekçeyle davalının beraatine dair verilen kararın kesinleştiği belirtilmiştir. Bu nedenle, ceza davasında suça konu yer ve ağaçlar ile eldeki davaya konu yer ve ağaçların aynı olup olmadığının saptanması gerektiği ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi de açıklanmıştır.
1. Hukuk Dairesi         2012/13747 E.  ,  2013/2358 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KUŞADASI SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 13/06/2012
    NUMARASI : 2006/637-2012/493

    Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 2975 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu ve davacının dava dışı kişilerle birlikte kayden paydaş bulunduğu; davalının ise komşu 2833 sayılı parselde pay maliki olduğu anlaşılmaktadır.
    Davacı, 2975 parsel sayılı taşınmaza davalının elatıp, 4 adet zeytin ağacının zeytinlerini topladığını ve sattığını, ağaçların çevresindeki araziye de nohut, vs. ektiğini ileri sürerek; sınırlarının tespiti ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleriyle eldeki davayı açmıştır.
    Hemen belirtilmelidir ki, davacının şikayeti üzerine davalı aleyhine yapılan ceza soruşturması sonucunda “ 4 adet zeytin ağacının sanığa (davalıya) ait tarla sınırları içerisinde kaldığı, müştekiye (davacıya) ait sınırlara tecavüzün olmadığı keşfen tespit edilmiş olmakla hakkı olmayan yere tecavüz suçunu işlemediği” gerekçesiyle sanığın (davalının) beraatine, sanığın sövme suçundan cezalandırılmasına dair verilen Kuşadası 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 26.06.2006 tarih ve 66-342 sayılı kararının temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından 07.07.2010 tarihinde, beraat kararının onandığı, sövme suçu yönünden bozulduğu; hakkı olmayan yere tecavüz suçundan beraat kararının 07.07.2010 tarihinde kesinleştiğine dair şerh verildiği görülmektedir.
    Bilindiği üzere; 818 Sayılı Borçlar Kanununun 53.maddesi “hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez” ve bu yasayı yürürlükten kaldıran 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 74. maddesi de “hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz” şeklinde düzenlemeler getirmiştir.Her ne kadar kesinleşen beraat kararları hukuk hakimini bağlamaz ise de, beraat kararının gerekçesini oluşturan maddi vakıaların bağlayıcı olduğu kuşkusuzdur.
    O halde; ceza davasında suça konu ağaçların davalı parselinde kaldığı belirlendiğine ve bu gerekçeyle davalının beraatine dair verilen karar kesinleştiğine göre, anılan ağaçların, eldeki davaya konu yapılan yer ve ağaçlarla aynı olduklarının saptanması halinde ceza davasının eldeki davayı bağlayacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
    Hal böyle olunca, ceza davasına konu yer ve ağaçlar ile eldeki davaya konu yer ve ağaçların aynı olup olmadıklarının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 Sayılı HMK.nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca ”BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi