5. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/3578 Karar No: 2019/16821 Karar Tarihi: 22.10.2019
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/3578 Esas 2019/16821 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2019/3578 E. , 2019/16821 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; dava konusu taşınmazların trafo ve sosyal tesis yapımı için davalı idarece 1982 yılında kamulaştırılmasına karar verildikten sonra davacıya kamulaştırma işleminin tebliği için 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 13. maddesi gereğince noter vasıtası ile çıkartılan tebligatın Tebligat Kanunu ve ilgili tüzüğüne aykırı olarak yapıldığından geçersiz olup, taşınmaza fiilen el atıldığı ve halen trafo ve lojman binaları olarak kullanılmaya devam edildiği anlaşılmıştır. Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun yapılan tebligatla başlar. Her ne kadar dava konusu taşınmazların .../... Asliye Hukuk Mahkemesinin kararları ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi gereğince davalı idare adına tesciline karar verilmiş ise de, 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95 E.- 2014/176 sayılı kararı ile 6487 sayılı Kanunun 22. maddesiyle 2942 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiğinden ve Kamulaştırma Kanununun 13 ve 25. maddeleri gereğince davacı yönünden geçerli bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceğinden işin esasına girilip davacılar murisinin 21.05.1985 tarihli resmi senetle tapuda ferağ verdiği payı yönünden istemde bulunamayacağı hususu da dikkate alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.