16. Hukuk Dairesi 2015/2981 E. , 2015/1816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ......... Köyü çalışma alanında bulunan 126 ada 11, 127 ada 39 ve 42 parsel sayılı, 838.24, 5.241,16 ve 269.45 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ......... ve ... taşınmazlarda 1/3 paylarının olduğunu iddia ederek tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 127 ada 39 ve 126 ada 11 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının 1/3 payının iptali ile bu payın davacılar ......... ve ... adlarına, kalan 2/3 payın davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli 126 ada 11, 127 ada 39 parsel sayılı taşınmazlarda davacıların 1/3 payı olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davalı cevap dilekçesinde çekişmeli taşınmazların miras bırakanı ..."dan kendisine kaldığını, davacıların ........... mirasçısı olmadığını, haklarının bulunmadığını, keşifte ise davacıların 1/4 pay sahibi olduğunu, 27.5.2013 tarihli oturumda davacıların taşınmazların 1974 yılında ... ile birlikte taksim ettiklerini 1/3 payın kendilerine 2/3 payın davalı tarafın murisine kaldığını beyan etmeleri üzerine davalının, davacıların yaşı itibariyle taksimi bilebilecek durumda olduklarını beyan etmiş, keşifte ise dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazların davacılara ve davalıya babalarından kaldığını bugüne kadar birlikte kullandıklarını ancak tarafların pay oranlarını bilmediklerini beyan etmişlerdir. Bu duruma göre davacılar ile davalı tarafın ortak miras bırakanının kim olduğu belirlenmemiş, taksim olgusundan bahsedildiği halde taksimin kimler arasında hangi tarihte yapıldığı, kime hangi yerlerin kaldığı, çekişmeli taşınmazların paylı bırakılmak suretiyle taksim edilip edilmediği saptanmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle taraflar arasındaki mirasçılık ilişkisi belirlenmeli daha sonra yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, önceki keşifte dinlenilen kişiler ve uzman fen bilirkişi hazır olduğu halde dava konusu taşınmazların başında yeniden keşif yapılmalı, çekişmeli taşınmazların hangi tarihte kimler tarafından paylaşıldığı, paylaşım sonucunda kime hangi taşınmazların bırakıldığı, paylaşım tarzının pay vermek suretiyle mi yapıldığı yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından ayrıntılı olarak sorulup, saptanmalı; beyanlar arasındaki çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön yeterince araştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi 127 ada 42 parsel sayılı taşınmaz dava konusu edildiği halde adı geçen parsel yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması ve kabule göre de 127 ada 39 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve tespit tarihinden önce yapıldığı anlaşılan sarı boyalı ev ve çatısı bulunmayan betonarme ev olarak belirtilen muhdesatların kim tarafından yapıldığının 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 19/2. maddesi hükmü gereğince tapunun beyanlar hanesinde gösterilmemesi dahi isabetsiz olup, davalı ..."nın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
09.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.