Esas No: 2019/297
Karar No: 2022/13744
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/297 Esas 2022/13744 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık bir sahte fatura düzenleme suçundan dolayı yargılanmıştır. Sanık, uydurma bir şirket hikayesiyle kendisine fatura düzenlettiğine dair iddiaları reddetmektedir. Mahkeme, sanığın beraatine hüküm vermiştir ancak katılan vekili bu kararı temyiz etmiştir. Yapılan incelenmede eksik araştırma ve inceleme nedeniyle beraat hükümlerinin bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca, 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi gözetilerek lehe olan kanunun tespit edilip uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ayrıntılı bir şekilde kararda gösterilmelidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme; defter, kayıt ve belgeleri gizleme
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
Sanık ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin, sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyizinin incelenmesinde;
I) Beraat hükümleri yönünden;
Sanık ... hakkında 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında; sanığın, ... isimli şahsın kendisine sigortalı iş vereceğini söyleyerek notere götürüp belgelere imza attırdığını, şirket kurmadığını ya da şirket hissesi devralmadığını, herhangi bir fatura düzenlemediğini savunması, sanığın soruşturma evresinde verdiği ifade de; kimlik bilgilerinin kullanıldığını, hatta bu şekilde adına kurulmuş birkaç şirket daha olduğunu bildiğini beyan etmesi, Mahkeme tarafından sanığa ...’yı duruşmada hazır etmesi ya da kimlik ve adres bilgilerini vermesi halinde tanık olarak dinleneceği belirtilmesine rağmen sanık tarafından tanığın hazır edilmediği ve kimlik ve adres bilgilerinin verilmediği, bu nedenle dinlenmesinden vazgeçildiği, sanıkların şirketinin muhasebe işlerine bakan Ergün Yücel isimli muhasebecinin bürosunda çalışan ... isimli şahsın kollukta verdiği ifade de; ... Otomotiv... Ltd. Şti.nin önceki ortakları olan şahısların şirketi devredeceklerini söyleyerek, devralmak isteyen kişiler olup olmadığını sorduklarını, kendisinin de durumu, daha önceden tanıdığı ...’ya söylediğini, ...’nın da şirketi sanıkların devralacağını söylediğini ve sanıklarla birlikte notere giderek şirket hisselerini sanıkların devraldığını, muhasebe bürosunda çalışmaya devam ettiği 6-7 ay boyunca sanıkların şirket belgelerini kendisine getirdiğini beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1) 2011 ve 2012 yılları için kanaat oluşturacak sayıda temin edilecek faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; sanığın temin edilecek yazı ve imza örneklerinin alınarak faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
2) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b) Aynı şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat hükümleri kurulması,
II) Beraat hükümleri yönünden suçun sübutu hali ve sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükümleri yönünden;
Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.