
Esas No: 2020/7103
Karar No: 2022/1437
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7103 Esas 2022/1437 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7103 E. , 2022/1437 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17.05.2018 tarih ve 2017/133 E- 2018/180 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.06.2020 tarih ve 2019/177 E- 2020/510 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2014/29502, 2011/107928, 2010/39505, 2009/23984, 2008/11717, 2005/42074, 2011/107925 sayılı ve "moda", "mdç moda", "monda çanta", "moda çanta kemer+şekil", "moda çanta kemer sanayi ve ticaret ltd.şti.", "mdç moda", "moda çanta kemer" ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile benzer nitelikteki “saltModa+şekil” ibaresini 35/01,02,03,04,05 sınıflarda marka olarak tescil ettirmek üzere TPMK’ya başvurduğunu, 2015/108907 kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine, müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu , davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 2017-M-775 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiş ve herhangi bir savunmada bulunmamıştır.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirkete ait “MODA ÇANTA” ibareli markanın mahkeme kararları ile de sabit olunan kullanım sonucunda kazanılmış bir ayırt edicilik özelliğinin bulunduğu, "saltModa+ şekil"ibareli davalı şahsa ait markanın “Moda” ibaresinin ilk harfinin büyük yazımı nedeniyle birleşik bir marka olmaktan ziyade iki ayrı kelimeden oluşan bir marka izlenimi verdiği, görsel bakımdan “Moda” ibaresinin ilk bakışta daha çok dikkat çekecek şekilde yer aldığının gözlemlendiği, davacı markalarının esas unsurunu “MODA” ibaresinin oluşturduğu, davalı markasına eklenen “SALT” ibaresinin “yalnızca, mutlak” gibi anlamlara geldiği, bu sebeple markanın Moda” şeklinde anlaşılmakta olduğu, “SALT” ibaresinin,“MODA” ibaresini nitelemesi nedeniyle markaya ayırt edicilik katmadığı dava konusu marka ile davacı şirkete ait mesnet , 2010/39505 sayılı "MODA ÇANTA", 2009/23984 sayılı "MODA ÇANTA KEMER", 2008/11717 sayılı "MODA ÇANTA KEMER SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ." ibareli markalar arasında 35. sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için; işlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları, mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından ortalama tüketici nezdinde 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ve ilişkilendirme ihtimali bulunduğu, başvuru kapsamında yer alan ve benzer olmadığı kanaatine varılan hizmetler üzerinde “SALTMODA” ibaresini gören ortalama düzeyde tüketicinin bu markayı direkt olarak davacı şirketin “MODA ÇANTA” ibareli markaları ile ilişkilendirme ihtimalinin zayıf olduğu , 556 sayılı KHK’nın 8/4 kapsamında yer alan koşulların ortaya çıkacağına ilişkin kanaat oluşmadığı, davalının kötüniyetli olduğu yönünde bir delil sunulmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulu ile TPMK YİDK'nın 2017-M-775 sayılı kararının 35.sınıfta yer alan ve yukarıda belirtilen mal ve hizmetleri yönünden kısmen iptali ile kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine ve fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı TPMK vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalının başvuru markası ile davacının itirazına mesnet markaları kapsamında yer alan mal hizmetler bakımından benzerlik bulunduğu, ancak taraf marka işaretleri arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunmadığı, davalı başvurusundaki "salt+şekil" ibaresinin başvuruya bir ayırt edicilik kazandırdığı, taraf markalarında ortak unsurun “MODA” ibaresi olduğu ve kelime anlamıyla toplumun tüketim trendlerini belirleyen tüketim anlayışı olarak tanımlandığı, bu nedenle “MODA” ibaresinin giyim ve aksesuar ürünleri ile bu ürünlerin 35.sınıfta yer alan perakendecilik/mağazacılık hizmetleri açısından tanımlayıcı bir ibare olduğu, dolayısıyla "Moda" ibaresi nitelik ve değer belirten işaretlerden olduğundan tanımlayıcı bir ibare olup kimsenin tekeline bırakılamayacağından davalı şahsın “saltModa+şekil" ibaresini marka olarak tescil ettirmesine hukuken bir engel bulunmadığı, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığı gerekçesi ile katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava, davalı yanın 2015/108907 sayılı ve “saltModa” bareli marka tescil başvurusuna karşı, davacının 2014/29502, 2011/107928, 2010/39505, 2009/23984, 2008/11717, 2005/42074, 2011/107925 sayılı ve "moda", "mdç moda", "monda çanta", "moda çanta kemer+şekil", "moda çanta kemer sanayi ve ticaret ltd.şti.", "mdç moda", "moda çanta kemer" ibareli markalarını mesnet göstererek yapmış olduğu itirazın TPMK YİDK tarafından nihai olarak reddedilmesi üzerine YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davacı markalarının esas unsurunu MODA ibaresinin oluşturduğu, davalı markasında ise “Salt” ibaresi “Moda” ibaresini nitelediği için bir ayırtedicilik katmadığı ve markanın “Moda” şeklinde anlaşıldığından, davacı yanın kullanımla ayırtedicilik kazanmış olan “MODA ÇANTA” ibareli markasının tescilli olduğu 35.sınıfın 18.sınıfa özgülenmiş hali yönünden ayıklama yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince ise, “MODA” ibaresinin giyim ve aksesuar ürünleri ile bu ürünlerin 35.sınıfta yer alan parekendecilik/mağazacılık hizmetleri açısından tanımlayıcı olduğu ve kimsenin tekeline bırakılamayacağından, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılıp yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiştir.
Davacıya ait “MODA ÇANTA” markasının özellikle 35.sınıfın 18.sınıfa özgülenmiş hali bakımından ilk derece mahkemesince de isabetle değerlendirildiği üzere, tanınmışlığı ve kullanım yoluyla ayırtediciliği bulunmakta olup, Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı tarafça yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1 ve 371 maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kararın bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.