23. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/264 Karar No: 2011/382 Karar Tarihi: 19.09.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/264 Esas 2011/382 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı kooperatifin borçları nedeniyle icra takibi sonucu müvekkiline tahsis edilen daire, satıldığı için dava açılmıştır. Davalı vekili, davacının kooperatif aidat ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunu ve daire tahsisi için imkanının kalmadığını gerekçe göstererek, davacının 15.000,00 TL alacağının davalıdan tahsiline karar vermiştir. Davalı vekili kararı temyiz etmiştir ancak tüm temyiz itirazları reddedilmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesi işlemiş ve davacının menfaatinin talepten düşürülmesi gerektiği savunulmuştur.
23. Hukuk Dairesi 2011/264 E. , 2011/382 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkiline 20 parsel A girişi 7 nolu dairenin isabet ettiğini, müvekkilinin üyelikten hukuka aykırı şekilde ihraç edildiğini, mahkemece kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin kararın iptaline karar verildiğini, kooperatifin, inşatını yapmakta olan yüklenici şirkete olan borçları nedeniyle icra takibi sonucu müvekkiline tahsis edilen dairenin satıldığını, kooperatif ile yüklenici arasındaki borç ilşkisinin muvazalı olduğunu, kendisine daire tahsisi mümkün olmadığını ileri sürerek şimdilik 15.000,00 TL tazminatın faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davacının aidat ödeme yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediğinden 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17. maddesinin uygulanması gerektiğini, davacının 2000 yılından beri kooperatife ait daireyi kullanmadan doğan menfaatin talepten düşülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının halen davalı kooperatifin üyesi olduğu, davacıya daire tahsisi imkanı kalmadığı gerekçesiyle 15.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.