Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5225
Karar No: 2022/1420
Karar Tarihi: 02.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5225 Esas 2022/1420 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatı ile imzalanan ticari kredi borcunun ödenmemesi sonucu başlatılan icra takibine yapılan itirazların haksız olduğunu kararlaştırdı. Bölge Adliye Mahkemesi, yapılan istinaf başvurusunun reddedilmesi gerektiğine karar vererek İlk Derece Mahkemesi'nin kararını onadı. Kararın gerekçesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesi uyarınca, kefilin sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil ifadesini kendi el yazısı ile yazması gerekliliği olduğu şeklinde açıklandı. Ancak, sözleşmedeki el yazılarının davalıların eli ürünü olmadığı Adli Tıp Kurumu raporuyla tespit edildiği için söz konusu sözleşmenin davalılar açısından bağlayıcılık taşımadığı sonucuna varıldı. Kararın temyiz edilmesi halinde, HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca onanacağı belirtildi. Kararda detaylı olarak uygulanan kanun maddeleri ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun
11. Hukuk Dairesi         2020/5225 E.  ,  2022/1420 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
    A

    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27.02.2018 tarih ve 2016/50 E- 2018/235 K. sayılı kararın asıl ve birleşen davada davacı vekili ile katılma yoluyla asıl ve birleşen davada davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nce verilen 30.12.2019 tarih ve 2018/2554 E- 2019/2399 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 01.03.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davalıların müşterek borçlu- müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları ticari kredi borcu ödenmeyince başlatılan icra takibine itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, davalının aynı zamanda diğer kefillerden dava dışı ...ün eşi olup her iki eşin kefalet için birbirlerine muvafakatlarının bulunmadığını, sözleşme metnindeki elle yazılmış yazılar ile 10 yıl süre ile müteselsil kefalet beyanına ilişkin yazıların müvekkiline ait olmadığını, asıl borçlunun tüm borcu kapattığını savunarak davanın reddini, kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, sözleşme metninde elle yazılmış yazılar ile 10 yıl süre ile müteselsil kefalet beyanına ilişkin yazıların müvekkiline ait olmadığını, sözleşmenin imzalandığı tarihte evli olmasına rağmen müvekkilinin eşinin muvafakatının alınmadığını, kredi borçlusunun tüm borcu ödediğini, mükerrer tahsilat yapan davacının halen alacak talebinde bulunmaya devam ettiğini savunarak davanın reddini, kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, Adli Tıp Kurumu raporu ve tüm dosya kapsamına göre, temlik eden Akbank A.Ş. ile davalılar arasında düzenlenen 25.12.2012 tarihli kredi sözleşmesinde davalıların, sorumlu olduğu azamî miktara, kefalet tarihine ve müteselsil kefil ifadelerine ilişkin el yazılarının davalıların eli ürünü olmadığının Adli Tıp Kurumu raporuyla tespit edildiği, 6098 sayılı TBK'nın 583. maddesinde yer alan kefilin sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil ifadesini kendi el yazısı ile yazması gerekliliğinin aynı Kanun'un 12/2. maddesi uyarınca geçerlilik şartı olduğu, bu şekle uyulmaksızın düzenlenen sözleşmelerin hüküm doğurmayacağı, dava konusu genel kredi sözleşmesindeki kefalete ilişkin bölümdeki el yazılarının davalıların eli ürünü olmaması nedeniyle söz konusu sözleşmenin davalılar açısından bağlayıcılık taşımadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davalar ile kötü niyet tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiştir.
    Asıl ve birleşen davanın davacısı vekili ile katılma yoluyla asıl ve birleşen davaların davalıları vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davanın davacısı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, (temlik alan) davacı Hayat Varlık Yönetim A.Ş. harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden davacı Hayat Varlık Yönetim A.Ş.'ye iadesine, 02/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi