Esas No: 2022/778
Karar No: 2022/1399
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/778 Esas 2022/1399 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, \"NG\" esas ibareli tanınmış markaların sahibi olan davacı şirket ile bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunan \"ngstyle\" ibaresini marka olarak tescil ettirmek isteyen davalı arasındaki davada, davacı markaları ile başvuru markası arasında iltibas tehlikesi bulunması sebebiyle davalının kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davalının başvurusunun iptaline karar verilmiştir. Ancak, davalı tarafından yapılan karar düzeltme istemi reddedilmiştir. Dairemiz çoğunluğu karar düzeltme isteminin reddine karar verirken, karşıoy yazısında birleşen davada davacının marka başvurusunun davalıya ait tescilli markaya yaklaştığı, tescili halinde iltibasa yol açacağı, bu durumda birleşen davacının daha önceden tescilli markasına müktesep olarak dayanamayacağı, birleşen davanın reddi gerektiği kanısında olduğunu belirtmiştir. Kararda HUMK 440, 442 ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3 maddesi hükümleri açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
BİRLEŞEN DAVA : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ'NİN 2015/85 ESAS
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 05.02.2019 gün ve 2018/459-2019/11 sayılı kararı onayan Daire'nin 21.01.2020 gün ve 2019/2168-585 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Esas davada davacı-birleşen davada davalı vekili, müvekkili şirketin "NG" esas ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "ngstyle" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPMK’ya başvuruda bulunduğunu, 2012/44320 kod numarasını alan başvuruya yapılan itirazın kısmen kabul edildiğini ve 03., 14. ve 35. sınıf mal ve hizmetlerin bir kısmı için tescil sürecinin devamına karar verildiğini, bu sınıflar yönünden müvekkili şirket markaları ile başvuru markası arasında iltibas tehlikesi bulunduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu, müvekkili markasının tanınmış marka olduğunu ileri sürerek TPMK YİDK tarafından verilmiş olan 2014-M-12831 sayılı kararın iptaline, tescil edilmiş olması halinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini savunmuştur.
Esas davada davalı-birleşen davada davacı şirket vekili, taraf markaları arasında iltibas riskinin olmadığını savunarak esas davanın reddini istemiş, birleşen davada ise TPMK’ya yapılan başvurunun ilanından sonra davalı şirketin yapmış olduğu itiraz üzerine, başvuru konusu markanın 35. sınıf hizmetlerin bir kısmı için tescil işlemlerinin durdurulduğunu, bu konuda müvekkili şirketin önceye dayalı kazanılmış hakkı bulunduğunu ileri sürerek 2014-M-12831 sayılı kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Esas ve birleşen davada davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre,asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı/birleşen davada davalı vekili ve hem asıl hem de birleşen davada davalı TPMK vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı-birleşen davada davalı vekili bu kez birleşen dava bakımından karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 223,30 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 1.419.- TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 02/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞIOY
Dairemizin 21.01.2020 tarih ve 2019/2168 Esas, 2020/585 Karar sayılı onama ilamına ekli karşıoy yazısında da belirtildiği üzere, birleşen davada davacının marka başvurusunun davalıya ait tescilli markaya yaklaştığı, tescili halinde iltibasa yol açacağı, bu durumda birleşen davacının daha önceden tescilli markasına müktesep olarak dayanamayacağı, birleşen davanın reddi gerektiği kanaatindeyim. Bu nedenle birleşen davada davalı yan vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin birleşen davaya ilişkin onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği kanısında olduğumdan, Dairemiz çoğunluğunun karar düzeltme isteminin reddine ilişkin kararına katılamıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.