MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraat
2- Sanık ... hakkında;
a) Nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat
b) Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK"nın 204/1, 62 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar ..., ..., ... ve ...’nun beraatlarına ilişkin hükümler ile sanık ...’ın nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatına ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından; sanık ...’ın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm ise, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan ...’in, 01/02/2008 tanzim, 31/08/2008 ve 30/09/2008 ödeme tarihli 25.000’er TL bedelli, ... emrine düzenlenmiş senetleri borcuna karşılık ...’na iletmesi için sanıklardan ...’a verdiği, sanık ..."ın senetlerde kefil kısımlarına kendi ismini yazıp, 20/04/2008 tarihinde ölen ... adına sahte imza ile ciro ettikten sonra, kendi cirosunu yaparak senetleri sanık ...’ya verdiği, sanık ...’ın da senetleri önce şahsi cirosu ile, daha sonra da kendisine ait Çizgi Mimarlık İnş. San.ve Tur. Ltd. Şti’nin kaşesini vurarak ciro ettiği, sonrasında senetleri tahsil amacıyla Akbank Karşıyaka şubesine ibraz ettiği, senet bedelleri tahsil edilemeyince senetleri bankadan geri alıp, ...’nun mirasçıları olan sanıklar ..., ... ve ...’na verdiği, sanıklar ..., ... ve ...’nun da suça konu senetleri katılan aleyhine İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2010/4798 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine koydukları, sanıkların bu şekilde atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda;
1- Sanıklar ..., ..., ... ve ...’nun nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanık ...’ın ise nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatlarına ilişkin hükümlerin incelenmesinde;
Sanıkların atılı suçları işleme kastıyla hareket ettiklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanıklara atılı suçların işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, atılı suçların sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ...’ın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün incelenmesinde;
Sanığın aşamalarda değişiklik göstermeyen savunmalarında, suça konu bonoları katılandan aldıktan sonra bonolarda alacaklı olarak görünen ...’na verdiğini, ...’nun isteği üzerine bonolara kefil olarak imza attığını, Hüseyin Hilmi’ye ait olan 1. ciroyu kendisinin yazıp imzalamadığını, bundan herhangi bir menfaatinin de bulunmadığını beyan etmesi, söz konusu bonoları ...’ndan aldığı anlaşılan sanık ...’nun beyanlarının da bu savunmayı doğruladığı, senetler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, ...’na atfen bulunan cirodaki yazı ve imzanın sanık ...’in eli ürünü olduğuna dair herhangi bir tespitin de bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği halde, beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 15/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.