Esas No: 2020/6502
Karar No: 2022/1432
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6502 Esas 2022/1432 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, müvekkilleri aleyhine keşide edilen ihtarnamede dava dışı bir kişiye açılan kredilerin tamamının mirasçıları olan müvekkillerinin kefaletleri olmadan kullandırıldığını ileri sürerek borçlu olmadıklarının tespitine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince, kredi kullanım tarihlerinin müvekkillerinin murisinin ölüm tarihinden sonra olduğu, tasfiye edilen krediler dışında diğer kredilerden kaynaklanan borçları olmadığı gerekçesiyle davacıların talepleri kabul edilmiştir. Davalı vekili, müvekkil banka tarafından başlatılan bir icra takibinin olmadığını, davacılara yalnızca ihtarname gönderildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, davacıların hukuki yararının bulunduğunu, davalı bankanın sorumluluğunu yerine getirmeyerek dava açılmasına sebebiyet verdiğini ve bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığını belirterek davalının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz başvurusuna karar veren Yargıtay, yapılan yargılama ve saptanan som
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bilecik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 01.02.2018 tarih ve 2017/140 E- 2018/41 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen 27.02.2020 tarih ve 2018/1089 E- 2020/256 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; davalı banka şubesince müvekkilleri aleyhine keşide edilen 19/04/2017 tarihli ihtarnamede dava dışı ... isimli şahsa 08/05/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ile 120.000,00 TL ticari kredi açıldığını, ihtarnameye konu kredilerin tümümün mirasçıları ...'ın ölümünden sonra kullandırıldığını, müvekkillerinin kefaletlerinin mevcut olmadığını ileri sürerek müvekkillerinin Bilecik Noterliğinin 19/04/3027 tarih 4753 Yevmiye numaralı ihtarnamesinde belirtilen bedel olan 126.399,96 TL borçlu olmadıklarının tespitine, İİK.'nun 67/2 maddesi uyarınca %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacıların işbu davayı açmakta hukuki yararları olmadığını, müvekkili banka tarafından davacılar aleyhine başlatılmış herhangi bir icra takibi olmadığını, davacılara yalnızca ihtarname gönderildiğini, başka bir işlem yapılmadığını, davacıların kendilerine çekilen ihtarnameye yasal olarak itiraz etmediklerini, davaya konu borcun dava dışı ... ile müvekkili banka arasında imzalanan 08/05/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığını, davacıların murisi olan ...'ın anılan krediyi hem 132.000,00 TL üst limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını hem de aynı kredi için taşınmazını ipotek olarak gösterdiğini, davaya konu borcun ipotek borcundan kaynaklandığını, bu nedenle davacıların ipotekle sorumluluğunun devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; dava dışı ...'a kullandırılan kredilerin kullandırım tarihlerinin davacıların murisinin ölüm tarihinden sonra olup, murisin ölümünden önce kullandırılan 63359982 - 1002 no'lu kredinin ise ölüm tarihindeki bakiyesinin 51.552,82 TL olup söz konusu kredinin de 16/05/2016 tarihinde ödenerek tasfiye edildiği, ana borcun tasfiye edilmiş olması sebebiyle de davacıların dava tarihi itibari ile ticari kredilerden kaynaklı borçlarının olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; davacıların işbu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu, kredi veren davalı bankanın kredi kullandırma tarihleri ve ana paranın tasfiye edilip edilmediği hususunda davacıların sorumluluğu yönünden gerekli araştırmayı yaptıktan sonra ihtarname göndermesi gerekirken bu sorumluluğu yerine getirmeyerek dava açılmasına sebebiyet verdiği ve davanın reddini talep ederek direngen duruma geldiğinden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmolunmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6.475,98 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.