16. Hukuk Dairesi 2015/2986 E. , 2015/1792 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ...... Köyü çalışma alanında bulunan 961 parsel sayılı 18400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ....."nin fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak, 962 parsel sayılı 28850 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ....."nin fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak, 963 parsel sayılı 18650 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ....."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak zeytin bahçesi vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., beyanlar hanesinde kimlik bilgilerinin yanlış yazıldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 961 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemece davacının talebinin çekişmeli yargı davası olan zilyetliğin tespiti davası şeklinde görülüp karara bağlanması gerektiği gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine, yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Davacı kullanım kadastrosu sırasında çekişmeli 961 parsel sayılı taşınmazın fiili kullanım şerhi sahibinin ...... olması gerekirken ..... yazıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece çekişmeli 961 parsel sayılı taşınmaz yönünden beyanlar hanesinde ismi geçen ..... isminde bir şahsın var olup olmadığı yöntemince araştırılmadığı gibi, istemin kimlik bilgisi düzeltimine yönelik olup olmadığı hususu üzerinde de durulmamıştır. Hal böyle olunca; 961 parsel sayılı taşınmaza ait tutanağın beyanlar hanesinde ismi geçen ..... isminde bir şahsın var olup olmadığı Nüfus Müdürlüğünden sorulmalı, böyle bir şahsın yaşayıp yaşamadığı hususunda usulüne uygun şekilde zabıta araştırması yaptırılmalı, 961 parsel sayılı taşınmaz yönünden istemin kimlik bilgilerin düzeltilmesine yönelik olduğunun anlaşılması halinde bu parsel yönünden davanın tefrik edilerek esasa ilişkin bir karar verilmesi, aksi durumda çekişmeli yargı işine konu olan davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekir.
2- Çekişmeli 962 ve 963 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece davacının talebinin çekişmeli yargı davası olan zilyetliğin tespiti davası şeklinde görülüp karara bağlanması gerektiği gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine, yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Davacı kullanım kadastrosu sırasında 962 parsel sayılı taşınmazın fiili kullanım şerhi sahibinin ........... olması gerekirken ......... yazıldığı, 963 parsel sayılı taşınmazın fiili kullanım şerhi sahibinin ........... olması gerekirken, ..... yazıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Tapu kaydının oluşmasından sonra tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olmayan kullanıcı şerhinin verilmesi ya da mevcut şerhin değiştirilmesi istemli davalar, kayıt maliki Hazineye ve varsa lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması gerektiği ve davacının, iddiasını Hazine ve varsa kullanıcı şerhi sahibine karşı kanıtlaması zorunlu olduğu için çekişmeli yargı işi olup tapu kaydında hak sahibinin değişmesi sonucunu doğurabileceğinden görevli genel mahkeme 6100 sayılı HMK"nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile davacının talebi birlikte değerlendirildiğinde, çekişmeli 962 ve 963 parsel sayılı taşınmazlara yönelik uyuşmazlığın tapu kaydının beyanlar hanesinin değiştirilmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan göreve ilişkin kurallar uyarınca görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekir. Hal böyle olunca Mahkemece 1. ve 2. bentte açıklanan yönler üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de davalı Hazine"nin karar başlığında gösterilmemesi dahi isabetsizdir. Davacı ..."ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.