Esas No: 2020/7004
Karar No: 2022/1429
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7004 Esas 2022/1429 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi, davalı-karşı davacıya ait bir tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığı gerekçesiyle davacı-karşı davalının dava talebinin reddine karar vermiştir. Tarafların temyiz talebinden sonra, yapılan yargılama sonucu İlk Derece Mahkemesi kararında bir yanlışlık olmadığına karar verilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. Kararda, 554 sayılı KHK'nın 45. maddesi uyarınca hükümsüzlük kararlarının geçmişe etkili sonuç doğurduğu belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 554 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 45. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20.11.2018 tarih ve 2016/332 E. - 2018/234 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.07.2020 tarih ve 2019/231 E. - 2020/617 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalıya ait 2014/00968 tescil numaralı el feneri tasarımının yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini haiz olmadığını, tasarım tescil başvuru tarihi referans alınarak internet üzerinden yapılan araştırmada birçok el feneri modelinin yer aldığını, bunların davalının tasarımı ile aynı olduğunu ileri sürerek davalıya ait 2014/00968 sayılı tasarım tescilinin hükümsüzlüğü ile tasarım sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline ait dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş; karşı davada, davacı-karşı davalının, müvekkilinin tescilli tasarımından kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğini, davacı şirketin ihtarname ile uyarılmasına rağmen bu durumun devam ettiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile davacı-karşı davalının, müvekkilinin tasarım tescilinden kaynaklı haklara tecavüzünün tespitini, önlenmesini, piyasadaki ürünlere ve üretim araçlarına el konulmasını ve imhasını, hüküm özetinin ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili, karşı davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı-karşı davacıya ait 2014/00968 nolu tasarımın, dosyaya sunulan tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici olmadığı, hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, 554 sayılı KHK'nın 45. maddesi uyarınca hükümsüzlük kararlarının geçmişe etkili sonuç doğurduğu, bu durumda KHK'nın sağladığı korumanın, hükümsüzlük kapsamında doğmadığı kabul edildiğinden, tasarım belgesinin ihlali nedeniyle davacı-karşı davalıyı sorumlu tutmanın olanaklı bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile davalıya ait 2014/00968 sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici olmaması nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; davalı-karşı davacıya ait 2014/00968 nolu tasarımın, mesnet tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici olmadığı, hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, 554 sayılı KHK'nın 45. maddesi uyarınca hükümsüzlük kararlarının geçmişe etkili sonuç doğurduğu gerekçesiyle davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacı vekillerinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 02/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.