Esas No: 2020/7020
Karar No: 2022/1428
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7020 Esas 2022/1428 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir karara davalıların istinaf etmesi sonrası, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi tarafından verilen karar Yargıtay tarafından incelenmek istendi. Davacı müvekkilin sahibi olduğu markaların taklit edildiği ve ihtilaflı tescilin hükümsüz kılınması talebiyle açılan davada, ilk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vermiş, bunun üzerine davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi, davalının başvurusunun yeniliğini ortadan kaldıramayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, ancak Yargıtay kararı onanmıştır.
KHK'nin 554/6, 556/8/1-b, HMK'nın 353/1-b-2, 369/1, 371, 370/1, 372 maddeleri gereğince işlem yapılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 23.05.2017 tarih ve 2015/168 E. - 2017/198 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.06.2020 tarih ve 2019/221 E. - 2020/500 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin alkolsüz gazlı ve gazsız içecek, su, süt, kahve, çay ve diğer içecek ürünlerinin imalatı ve ticareti ile iştigal ettiğini, TPE nezdinde 30 ve 32. sınıflarda tescilli 2007/54569 sayılı "JACK WRESTLER" ve 32. sınıfta tescilli 2012/67764 sayılı "JACK WRESTLER ENERGY DRINK + şekil" markalarının sahibi olduğunu, davalı şirketin herhangi bir ayırt ediciliği bulunmayan ve müvekkili markasını taklit eden 2014/03372-1 numaralı ambalaj tasarımını tescil için başvuruda bulunduğunu, bu tasarımın müvekkili şirketin marka hakkına tecavüz teşkil ettiği gibi aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu, davalının 2014/03372-1 sıra nolu tasarımının ilanına müvekkili tarafından yapılan itirazın TPE YİDK tarafından 2015/T-40 sayılı karar ile nihai olarak reddedildiğini, davalı tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığını ileri sürerek davalı TPMK YİDK kararının iptalini ve davalı şirket adına TPMK nezdinde 2014/03372 sayı ile tescilli 1 sıra numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacı markası ile müvekkili tasarımının farklı olduğunu, karıştırılma ihtimali olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının 2014/03372 başvuru sayılı tasarımının, 2012/67764 sayılı davacı markası karşısında genel görünüm itibariyle yeni ve ayırt edici olmadığı, davalının 2014/03372 sayılı tasarımının, davalının, davacı markası sebebiyle reddedilen 2013/20199 sayılı markası ile daha önce kamuya sunulmuş olduğu görüldüğünden yeni olmadığı, davalı tasarımında kullanılan beyaz kanatlı kırmızı arma şekli ile genel tasarım kompozisyonunun, davacı markası ile iltibas yarattığı ve dava konusu tasarım tescilinin davacının marka haklarını ihlal ettiği, haksız rekabete yol açtığı gerekçesiyle davanın kabulü ile TPE YİDK'nın 29/01/2015 tarih 2015/T-40 sayılı kararın iptaline, davalı adına tescilli 2014/03372-1 sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; davalının 2014/03372 sayılı tasarımı ile davacının 2012/67764 sayılı markasının genel görünüm itibariyle 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olmadığı, davalının 2013/20199 sayılı önceki markasının 05.03.2013 başvuru tarihi itibariyle 554 sayılı KHK'nın 6/2. maddesi uyarınca kamuya sunulmuş olma şartı gerçekleşmediğinden davalı başvurusunun yeniliğini ortadan kaldıramayacağı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 md. uyarınca kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.