Çocuğun cinsel istismarı - özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/6507 Esas 2020/1617 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6507
Karar No: 2020/1617
Karar Tarihi: 02.03.2020

Çocuğun cinsel istismarı - özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/6507 Esas 2020/1617 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2018/6507 E.  ,  2020/1617 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı, özel hayatın gizliliğini ihlal
    HÜKÜM : Müstehcenlik ve tehdit suçlarından mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Katılan ...’nın temyiz isteminin incelenmesinde;
    Kayden 15.06.1992 doğumlu olup duruşma ve hüküm tarihlerinde on sekiz yaşından büyük olan mağdurenin babası katılan ...’nın, atılı suçtan doğrudan zarar görmeyip, velayet hakkına istinaden küçük mağdureyi temsilen dava ehliyetini kullandığı ve mağdurenin reşit olmasından dolayı velayet hakkının sona ermesi karşısında, mahkemece verilen katılma kararının hükümsüz hale geldiği anlaşıldığından, hükümleri temyize hakkı bulunmayan katılan ...’nın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Sanık hakkında müstehcenlik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Hükümden sonra 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
    Muhakeme safahatını yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, iddia ve savunma ile tüm delillerin eksiksiz olarak kararda gösterildiği, hükmedilen cezanın nevi ve miktarı itibarıyla kanuni sınırlar içinde tayin edildiği anlaşıldığından, sanık ile O Yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz taleplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
    Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
    Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinde yapılan değişiklikle tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığı ve 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi dikkate alınarak kovuşturma şartı olan uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek öncelikle CMK"nın 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma girişiminde bulunulması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ile katılan mağdure vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.