16. Hukuk Dairesi 2014/13659 E. , 2015/1776 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ...... Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 2 parsel sayılı 2.353,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 123 ada 2 parsel sayılı 5.027,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ..... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 116 ada 2 nolu parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı ve kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın tamamı aynı yüzölçümü ve niteliği ile birlikte 2940 pay kabul edilerek, 140 payın ..... oğlu ..., 45 payın .. oğlu ... ve 2755 payın ......... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 123 ada 2 nolu parsel sayılı 5.027,76 metrekare yüzölçümlü taşınmazdan fen bilirkişisinin 06.05.2013 havale tarihli raporuna ekli (A) harfi ile gösterilen 735,66 metrekare yüzölçümlü kısmın iptal ve ifrazı ile dava konusu taşınmazdan iptal ve ifraz edilen kısmın yeni bir parsel numarası verilmek ve 735,66 metrekare yüzölçümlü olarak fındık bahçesi niteliği ile beraber .. oğlu .............. adına, dava konusu 123 ada 2 nolu parsel sayılı taşınmazın geriye kalan fen bilirkişisinin 06.05.2013 havale tarihli raporuna ekli (B) harfi ile gösterilen 4.292,10 metrekare yüzölçümlü ve tutanaktaki niteliği ile beraber tamamı 10 pay kabul edilerek, 5 payın ......... oğlu ..., 1 payın .... oğlu ..., 1 payın .... kızı ..., 1 payın .... oğlu ..., 1 payın .... kızı ..., 1 payın .... kızı ........... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalılar ... ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalılar ... ve müştereklerinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Davalılar ... ve müştereklerinin 19.12.2013 tarihinde tebliğ edilen hükmü 07.01.2014 tarihinde temyiz ettiği, böylece hükmü temyiz eden davalı ..... ve müştereklerine kararın tebliğ edildiği tarih ile temyiz tarihi arasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432/1. maddesinde öngörülen temyiz süresinin geçtiği belirlenmiş olup, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 01.06.1990 tarih l989/3 Esas ve l990/4 sayılı Kararı ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432/4. maddesi gereğince adı geçenlerin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
2- Davalı ..."ın temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Yargılama sırasında davalı ... çekişmeli 116 ada 2 parsel sayılı taşınmazın murisinden intikalen ve taksimen kendisine kaldığını ve zilyet olduğunu, çekişmeli 123 ada 2 parsel sayılı taşınmazda ise satın alma ve zilyetlik nedeniyle paylı olarak adına tespit edildiğini savunmuştur. Davacı tarafta taşınmazların kök muristen kaldığını iddia ettiğine göre, 116 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden uyuşmazlık; müşterek muris ..."ın terekesinin usulüne uygun olarak paylaşılıp paylaşılmadığı, çekişmeli diğer taşınmazda ise öncesinin kime ait olduğu, kimden kime geçtiği, hangi tarihten beri kimin ne şekilde zilyet olduğu, murise ait ise paylaşılıp paylaşılmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde iki kez keşif yapılmasına rağmen mahalli bilirkişi ve tanıkların taksim olgusu ve zilyetliğe yönelik beyanları soyut anlatımlardan ibaret olup, taşınmazlar üzerindeki zilyetliği ve taksim hususunu belirlemeye yeterli değildir. Diğer taraftan muris ..."dan intikal eden dava dışı bir kısım taşınmazlara yönelik taraflar arasında görülen Kadastro Mahkemesinin 2009/277 Esas sayılı kesinleşmiş dosyası da hüküm yerinde tartışılmamıştır. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişi ve tarafların bildirdikleri ve bildirecekleri tüm tanıkların katılımı ile keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenecek olan yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazların ortak muris ..."dan gelip gelmediği, geliyorsa terekesinin ölümünden sonra paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşmaya tüm mirasçılar ya da yasal temsilcilerinin katılıp katılmadığı, hangi mirasçıya miras payına karşılık olmak üzere ne verildiği, taşınmaz verilmiş ise akıbetinin ne olduğu, çekişmeli taşınmazların kimin payına isabet ettiği, kim tarafından ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dosya içerisinde bulunan Kadastro Mahkemesinin 2009/277 Esas sayılı dosyanın yapılan keşfinde alınan mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile mahkemenin kabulü ayrıntılı olarak irdelenmeli, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Kabule göre de davacılardan ... tarafından her iki taşınmazda miras payı istemine yönelik dava açıldığı, bağımsız bölüm hakkında müstakilen tescil talebi olmadığı halde, çekişmeli 123 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 06.05.2013 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterdiği bölümün talepten fazla olacak şekilde ... adına tesciline karar verilmesi isabetsizdir. Davalı ..."ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.