Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/8520
Karar No: 2019/5942
Karar Tarihi: 08.05.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/8520 Esas 2019/5942 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2017/8520 E.  ,  2019/5942 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı-karşı davacı avukatınca duruşmalı davacı-karşı davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı Asil ... ve vekili avukat ... ile davacı-karşı davalı ... vekili avukat ..."nın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Asıl davada davacı, davalının avukat olduğunu, dava ve icra takiplerinin yürütülmesi ve hukuki hizmet verilmesi konusunda davalı ile yazılı sözleşme düzenlediklerini, sözleşmenin süresi dolduktan sonra sözleşmeyi feshettiklerini, davalının haksız olarak vekalet ücreti talebinde bulunduğunu ileri sürerek; davalıya 77.790,80TL+KDV+Stopaj şeklinde bir borcunun olup olmadığının, varsa miktarının tespit edilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Birleşen davada davacı, avukat olduğunu, davalı şirketle imzalanan sözleşme ile şirketin vekilliğini yürüttüğünü, 2014 yılı Aralık ayında sözleşmenin haksız yere feshedildiğini, ancak ücretinin ödenmediğini ileri sürerek; takip ettiği dosyalarda teslim tarihine kadar sarf ettiği emek, mesai ve hukuki yardım göz önüne alınarak ödenmeyen vekalet ücreti tespit ettirilerek tahsiline, hesaplanacak avukatlık ücretinden 5.000,00 TL"nin ihtar tarihinden itibaren bankaların uyguladığı en yüksek faizin yürütülmesini istemiş, 1.3.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 84.899,32 TL"ye yükseltmiştir.
    Asıl ve birleşen davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne; davacının davalıya 47.790,80 TL borçlu olmadığının tespitine, birleşen davanın ıslah talebi ile birlikte kısmen kabulüne, 30.000,00 TL vekalet ücretinin 27/01/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte birleşen davalıdan alınarak birleşen davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Birleşen davada, mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik nedeni ile davanın reddine ilişkin verilen ilk karar, davacının temyizi üzerine Dairemizin 25.6.2015 tarih 2015/21563 Esas 2015/21868 Karar sayılı ilamı ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında 1.3.2017 tarihli ıslah dilekçesiyle davacı, talebini 84.899,32 TL olarak ıslah ettiğini ifade etmiş, mahkemece ıslah edilen talep esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki, HUMK’nun 83. maddesi ve 4.2.1948 tarih 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün bulunmayıp Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun son olarak 06/05/2016 tarih 2015/1 Esas ve 2016/1 sayılı kararında da bozma sonrası ıslah yapılamayacağı ve 1948 tarihli içtihadı birleştirme kararının değiştirilmesinin gerekmediği belirtilerek ilke olarak bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kesinleşmiştir. Bu nedenle birleşen davada davacının ıslahtan önceki talebi dikkate alınarak sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken, mahkemece yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bent gereğince temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan 543,72 TL harcın istek halinde davacıya, 816,15 TL harcında davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi