20. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1446 Karar No: 2019/573 Karar Tarihi: 24.01.2019
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/1446 Esas 2019/573 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2018/1446 E. , 2019/573 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hükümler : 1-Mahkûmiyet (sanık ... hakkında) 2-Beraat (sanık ... hakkında)
Dosya İncelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1- Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde: Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanığın salıverilme talebinin reddine, 2-Sanık ... vekilinin temyiz dilekçesinin kapsamı dikkate alınarak "genel vekâletname sunan vekilin, müdafiilik isteminin reddi kararı ile bu karardan ötürü beraat eden sanık lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi" ile sınırlı olarak yapılan incelemede: Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu"nun 15/05/2012 gün ve 2011/1-872 esas ve 2012/198 karar ve 21/02/2017 gün ve 2016/11-767 esas ve 2017/72 karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere; her bir somut olay kendi içerisinde irdelenerek, sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanıklar yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda sanıklar arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğu kabul edilecektir. Dosya kapsamından, sanıkların aşamalarda birbirleri ile örtüşecek nitelikte beyanda bulunmaları, birbirlerini suçlayıcı ya da çıkar çatışması sonucunu doğurucu farklı savunmalarda bulunmamaları karşısında, sanıklar arasında menfaat çatışması bulunmadığı; aynı vekil ile temsil edilmeleri, CMK"nın 152 ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 38/b maddelerine aykırılık oluşturmadığı halde, 31/05/2016 tarihli hüküm celsesinde, sanığı temsil etmek üzere dosyaya genel vekâletname sunan vekili Av. ..."nun müdafiilik talebinin reddine; sanığa Baro"ca atanan zorunlu müdafiinin görevinin devamına karar verilmek suretiyle hüküm kurulduğu anlaşıldığından, sanık ... vekili Av. ..."nun müdafiilik isteminin kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yapılan incelemede; 1136 sayılı Kanun’un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun‘un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün yargılama giderlerine ilişkin fıkrasından sonra gelmek üzere; “Sanık ...’in kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 3.600 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanık ...’e verilmesine,” fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.