Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19284
Karar No: 2016/302
Karar Tarihi: 19.01.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/19284 Esas 2016/302 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/19284 E.  ,  2016/302 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, ... sigortalığının geçerli olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 14.10.2011 tarihli raporu çalışma gücünün en az %60’ını kaybettiği belirlenen davacı 25.11.2011 tarihinde aylık talebinde bulunmuş, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte hastalık ve arızasının bulunduğu gerekçesiyle malüllük aylığı talebinin, en az 3960 gün prim ödeme ve 15 yıldan beri sigortalı olma şartını yerine getirmediği gerekçesiyle yaşlılık aylığı talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır. İş bu dava ile davacı; 01.05.1996-01.11.2005 tarihleri arasındaki dönemin Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tespiti ile 25.11.2011 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini talep etmiştir.
    5510 sayılı Kanunun 4/1-b kapsamında sigortalı olan ve sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 25. maddenin ikinci fıkrasına göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya özürü bulunması nedeniyle malûllük aylığından yararlanamayan davacıya, 28. maddesi hükmüne göre yaşlılık aylığı bağlanması için; en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 3960 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması, sigortalılığa esas faaliyete son verip vermeyeceğini beyan ettikten sonra yazılı istekte bulunması, yazılı talepte bulunduğu tarih itibarıyla genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması koşullarının yerine getirilmesi gerekmektedir.
    Davacı 18.05.2011 tarihinde tevkifata dayalı olarak tescil talebinde bulunmuş, Kurum ilk tevkifatı takip eden aybaşı 01.05.1996 tarihi itibariyle davacıyı sigortalı olarak tescil etmiş, 5510 sayılı Kanunun Geçici 17. maddesi gereğince beş yıldan fazla süre ile prim borcu olması nedeniyle sigortalılığı tescil tarihi itibariyle durdurarak 01.05.2008 tarihi itibariyle tekrar başlatmış, davacı 23.05.2011 tarihinde durdurulan sigortalılık süresine ilişkin ihya talebinde, 31.05.2011 tarihinde prim borçlarının 6111 sayılı Kanun uyarınca yapılandırılması talebinde bulunmuş, Kurumca bildirilen ihya ve yapılandırma borçlarını tek taksitte ödemiş, 25.11.2011 tahsis talebinden sonra davacının sigortalılığı iptal edilmiştir. Yargılama aşamasında Kurum tarafından gönderilen 04.05.2012 tarihli yazıda 01.05.1996-01.11.2005 arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı kabul edilmesi durumunda prim borcu çıktığı belirtilmiş iken, 04.04.2013 tarihli yazıda “01.05.1996-01.11.2005 arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı kabul edilmesi durumunda sigortalının 6111 sayılı Kanundan yararlandırılarak ödediği prim borçlarına göre 25.11.2011 tarihi itibariyle prim borcunun bulunmadığının tespit edildiği” belirtilmektedir.
    Bozma kararı doğrultusunda Kurumdan gelen 12.11.2014 tarihli cevapta, davacının 31/07/1996-30/04/2008 tarihleri döneminde 5 yılı aşkın borcu olduğu için geçici 17. maddeye göre 4229 gün karşılığı 13.364,73 TL borç çıkarıldığı, davacının 25/11/2011 tahsis talep tarihi itibari ile yıl şartını tamamlamasına rağmen 940,00 TL prim borcu olduğu için aylık bağlanamadığı, bunun yanında 30/11/2014 tarihi itibari ile 555,00 TL ihya gecikme cezası bulunduğu yönünde bilgi verildiği görülmüştür.
    16/06/2015 tarih ve 8731911 sayılı yazılarında ise davacının 25/11/2011 tahsis talep tarihi itibari ile prim borcunun bulunmadığı yönünde bilgi verilmiş bilahare kurumun 30/06/2015 tarihli ve 9695711 sayılı yazılarında davacıya 25/06/2015 tarihli (yeni) tahsis talebine istinaden 01/07/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığının bağlandığı bildirilmiştir.
    Davacının kendisine verilen öneller kapsamında son prim borcu ve gecikme cezasını 28/05/2015 tarihinde kurum hesabına yatırarak ödediği, 25/06/2015 tarihli tahsis talebinde bulunduğu ve buna istinaden kurumca 01/07/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlandığı, eksik olan prim borçlarını ve gecikme cezalarını yargılama aşamasında ödemesi dikkate alınarak davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuş ise de, dava; davacının tahsis talep tarihi olan 25.11.2011"den itibaren emekliliğe hak kazandığının tespitine ve aylıkların toplu olarak ödenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
    Dairemizin 17.06.2014 tarihli bozma ilamında da belirtildiği üzere;
    Mahkemece; tespitine karar verilen süreler gözetilmek suretiyle, tespit kararının kesinleşme tarihine bakılmaksızın aylık bağlanması için gerekli şartların
    gerçekleşmesi halinde sigortalıya yaşlılık aylığı bağlanabileceği (HGK’nun 28.09.2011 gün 2011/10-475 E., 560 K.) yönü gözetilerek, davacının tespitine karar verilen sürelerle birlikte tahsis talep tarihi itibariyle prim borcunun bulunup bulunmadığı davalı Kurumdan sorularak belirlenip, gerekirse bu konuda bilirkişi raporu alındıktan sonra, davacının yaşlılık aylığı talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi