16. Hukuk Dairesi 2014/11649 E. , 2015/1768 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ............. Köyü çalışma alanında bulunan 158 ada 3 parsel sayılı 2.942,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olmasına rağmen ..............., ........, ........., ... ve ........... adlarına, 169 ada 2 parsel sayılı 618,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz da Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olmasına rağmen ... adına tespit edilmiş, 23.07.2008 tarihli komisyon kararı ile ... adına tespitin düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı ... tarafından ... (davalılar ... ve müşterekleri murisi) aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama sırasında ... ve ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak davaya katılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 158 ada 3 parsel ile 169 ada 2 parsel sayılı taşınmazların ... adına tesciline karar verilmiş, ardından davacı ..."nın çekişmeli 158 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin talebinin 34 m2"lik kısma yönelik olduğuna dair dilekçesi üzerine verilen 21.03.2014 tarih ve 2011/10 Esas, 2014/26 Karar sayılı tavzih kararı ile; çekişmeli 169 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ... adına tesciline, çekişmeli 158 ada 3 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 12.03.2014 tarihli raporunda yeşil renk ile taralı 34 m2"lik kısmının aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tesciline, 158 ada 3 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 12.03.2014 tarihli raporunda kırmızı renkle çevrili bakiye kalan 2.908,73 m2"lik kısmının ise toplam 12 pay kabul edilerek; 3/12 payının ............... adına, 3/12 payının ........ adına, 2/12 payının ......... adına, 2/12 payının ... adına, 2/12 payının ........... adına tescili ile hükmün bu şekilde tavzihine karar verilmiş; hüküm ve tavzihe ilişkin karar, davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın dayandığı senetlerin hukuken geçerli olduğu, feri müdahil ve davalıların geçerli bir taksim yapıldığının aksini kanıtlayamadıkları kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ...; 30 m2"lik ve 2000 m2"lik taşınmazlara ilişkin satış senetlerine dayanarak elatmanın önlenmesi davası açmış, kadastro tutanakları da dava tarihinden sonra düzenlenmiştir. Yapılan keşifle, 2000 m2"lik senede konu yerin 169 ada 2 parsel olduğu, 30 m2"lik seneden konu yerin ise 158 ada 3 parsel sayılı taşınmazın içinde bulunduğu, bilirkişi raporuna ekli haritada taralı olan bölüm olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar aktarılan dava dikkate alınmaksızın taşınmazların malik haneleri doldurulmak suretiyle kadastro tespiti yapılmış ise de; 169 ada 2 parsel sayılı taşınmazın malik hanesi hukuken açık olduğu gibi, 158 ada 3 parsel sayılı taşınmazın aktarılan davanın konusunu oluşturan bölümü hakkında da kadastroca yapılan malik belirleme işleminin hukuki değeri bulunmamaktadır. Malik hanesi boş bırakılan taşınmazlarda mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30. maddesi uyarınca yapılacak araştırma sonucunda gerçek hak sahibinin belirlenmesi gerekir. Somut olayda Mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadığı gibi, davalı ..."un ölümü üzerine mirasçılarından ..."ın 28.06.2012 tarihli dilekçesi ile taşınmazların kök murislerinden geldiğini, diğer mirasçılarında payı olduğunu, babası ..."un tek başına yaptığı satışın geçerli olmadığını, ..."ın 22.12.2012 tarihli dilekçesi ile taşınmazın ortak kök murislerinden geldiğini, miras payı olduğunu, bu nedenle de satışın geçersiz olduğunu ileri sürerek davaya katıldıkları halde; adı geçenlerin kök murislerinin kim olduğu, kök murisin mirasçıları arasında yöntemine uygun taksim yapılıp yapılmadığı, paylaşma yoksa taşınmazların başka bir yolla satıcı ..."a geçip geçmediği yönünde de bir araştırma yapılmamıştır. Hal böyle olunca, aktarılan davanın konusunu oluşturan 169 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile 158 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 34,00 m2"lik bölümü hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30. maddesi çerçevesinde araştırma yapılmalı, ayrıca müdahillerin talepleri yönünden yöntemince yapılmış bir taksimin olup olmadığı, taksime tüm mirasçıların veya yetkili temsilcilerinin katılıp katılmadığı, her bir mirasçının payına karşılık ne aldığı, çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği, taşınmazların kim tarafından, ne zamandır, ne suretle kullanıldığı yerel bilirkişi ve tanıklara etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taksime dayanan tarafın taksim olgusunu ispatla yükümlü olduğu gözetilmeli, taksim yapılmadığının anlaşılması halinde taşınmazların başka bir yolla satıcı ..."a geçip geçmediği yerel bilirkişi ve tanıkları etraflıca sorulup saptanmalı, 158 ada 3 parsel sayılı taşınmazın dava konusu olmayan bölümü yönünden ise askı ilanı içerisinde açılmış bir dava olmadığından bu husus göz önüne alınmalıdır. Mahkemece yukarıda belirtilen yönler gözetilmeyerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, nihai karar verildikten sonra talep üzerine tavzihle asıl hükmü değiştirecek şekilde tavzih kararı verilmesi de isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.